Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Büyükşehir Belediyelerinin sayısının 30’dan 51’e çıkartılması sonrasında basın açıklaması yaptı. Seyit Torun “Uşak, Kırklareli, Niğde, Bitlis, Rize, Amasya, Siirt, Bolu, Nevşehir ve Kars cezalandırılıyor” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun tarafından yapılan açıklamada “AKP Hükümeti büyükşehirlerin sayısını 30’dan 51’e çıkarma yönünde çalışma yaparken, aynı belediyelerin gelir ve harcamalarında % 35’lere varan düzeyde kısıntıya gitmenin hazırlıklarını yapıyor. İktidarın bir çok konuda olduğu gibi belediyecilik alanındaki siyaseti de iflas etmiştir!
AKP Hükümeti’nin bir süredir büyükşehir belediyelerinin sayısının artırılmasına yönelik bir çalışma içinde olduğu kamuoyuna yansımış ve basın yayın organlarında da bu konuda geçtiğimiz dönemde çeşitli haberler yer almıştır.
Ne yazık ki büyük ölçüde devre dışı bırakması nedeniyle böylesine önemli bir konu, bir çok başka hayati konuda olduğu gibi, TBMM çatısı altında müzakere edilememekte; konuya ilişkin gelişmeler basına sızdırılan haberlerden alınabilmektedir.
Bununla birlikte yaşanan süreç ve kamuoyuna ulaşan bilgiler ortada esef verici bir durum, çelişkilerle dolu bir yaklaşım olduğunu göstermektedir.
Öncelikli olarak; bir süre önce bizzat Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından mevcutta 30 olan büyükşehir sayısının 60’a kadar yükseltileceği açıklanmıştır. Dün itibariyle basına bir kez daha yansıyan bilgi büyükşehir sayısının 51 olacağı yönündedir. Bu noktada Hükümet tarafından yanıtlanması gereken soru büyükşehir olma kriterinin nasıl tespit edildiğidir. Biliyoruz ki bu tür tespitlerin tarafsız, bilimsel ve teknik ölçütlerden yola çıkarak yapılmasıdır. Ancak her zaman olduğu gibi Hükümet bu tür bir çaba içinde değildir; kriter siyasidir ve bu konuda kararların Hükümet tarafından değil, Cumhurbaşkanı tarafından alındığı anlaşılmaktadır.
Yeni illerimizin büyükşehir statüsü kazanmasından memnuniyet duyarız. Ancak Hükümetin açıklaması gereken dışarıda bırakılan illerimizin nasıl tespit edildiği ve niçin cezalandırıldığıdır. Daha önce 60 il olarak açıklanan büyükşehir sayısı, 51’ e indirilerek niçin Uşak, Kırklareli, Niğde, Bitlis, Rize, Amasya, Siirt; Bulu, Nevşehir, Kars cezalandırılmıştır. Büyükşehir Belediyesi statüsünde olan illerin ve belediyelerin daha büyük kaynak kullandığı dikkate alındığında, söz konusu illerimize yönelik cezalandırmanın kabul edilmesi mümkün değildir.
Öte yandan, iktidar büyükşehir sayılarının artışı ile oy avcılığı yapılacaksa, bu ucuz popülizmin hedeflediği yörelerdeki halkımızın bilmesi gereken bazı gerçekleri de buradan paylaşmak bizim görevimizdir. Birincisi, merkezi yönetim belediyelerimizin vergi gelirlerinde aldığı payda esaslı bir genişleme olmadan büyükşehir sayısının artırılması mevcut kaynakların daha çok il tarafından paylaşılması ile sonuçlanacak ve büyükşehir olmak daha önce olduğu gibi bir avantaj yaratmayacaktır.
Ancak durum bundan da vahimdir; Hükümetin yerel yönetimlerin gelirlerini artırmak bir yana, kısıntıya gitme yönünde bir çalışma içinde olduğu da bilinmektedir.
Daha önce belediyelerin borçlarına yönelik vergi gelirlerinden yapılan kesintilerin yasal üst sınırı % 40 iken bu sınır yakın zamanda % 50’ye çıkarılmıştır. Bu kesintilerin 2016 itibariyle % 7.5- 12.5 oranında uygulandığı düşünüldüğünde, kesintilerin üst sınır üzerinden uygulanması büyükşehirlerin bütçelerinde % 35 varan düzeyde kısıntıya gidilmesiyle sonuçlanacaktır.
Tüm alanlardaki başarısız ve beceriksiz politikalarıyla kredisi tükenen AKP Hükümeti eğer Büyükşehir Belediyelerinin sayısı ile oynayarak halkımızın oylarını “satın alabileceğini” düşünüyorsa, hatırlatmak isteriz ki; halkımız bu ucuz popülizme doymuştur. Hükümete yanıt en açık biçimde sandıkta verilecektir.
Bu gerçeklerin ışında; bir kez daha Hükümeti bu fırsatçı yaklaşımdan vazgeçmeye, konuyu TBMM gündemine getirmeye, bazı illerimizi niçin cezalandırdığını açıklamaya ve belediye gelirlerinde yapmayı planladığı kesintiden vaz geçmeye çağırıyoruz” dedi.