Ak Parti Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz geçtiğimiz gün Teşkilat Başkanı Mustafa Ataş, Pınarhisar İlçe Başkanı Hicret Şamil Karasu ve Demirköy ilçe Başkanı Hayrullah Yalçınsoy ile birlikte Ak Parti Ana Kademe İlçe Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısına katıldı.
ATO Congresium'da düzenlenen "AK Parti̇ Ana Kademe İlçe Başkanları İsti̇şare ve Değerlendi̇rme Toplantısına konuşan Türkiye Cumhuriyeti Devleti Başbakanı Binali Yıldırım “Tüm hayatı hayırla geçenlere kalsa Türkiye bugün her biri iftihar kaynağımız olan eserlerin tamamından mahrum olurdu. Rahmetli Menderes'e ülkemize ilk kapsamlı kalkınma programını başlattığında attığı her adımda karşısına yine bu hayırcılar çıkmıştı. Türkiye o dönemde demokraside ve ekonomide ne kazandıysa milletimizin evetleri sayesinde elde etmiştir. Ardından rahmetli Erbakan, rahmetli Türkeş'in içinde yer aldıkları hükümetler kurulmuş o dönemde de milletimizin teşvik ve desteğiyle çok önemli işler yapılmıştır. Mesela bugün artık adı 15 Temmuz Şehitler Köprüsü olan Boğaziçi Köprüsü inşa edilirken, aynı çevreler var güçleriyle hayır kampanyası düzenlemiştir. Rahmetli Özal'ın da bu zihniyetlerden çok çektiğini biliyoruz. Attığı her adımda, başlattığı her hizmette, temelini attığı her yatırım karşısında aynı hayırsızlar korosu karşısında olmuştur. Aslında istemezükcülüğün ülkemizde kökleri çok eskidir. Ama hiçbiri Türkiye'nin, bizim hükümetlerimiz döneminde geçirdiği son 14 yıl kadar tutarsız olmamıştır. Dünyanın hangi bölgesinde kendisi hiçbir ilke, hiçbir değer, hiçbir proje üretmeden sadece ve sadece iktidar partisinin yaptıklarına, söylediklerine karşı çıkarak siyaset yapan bir muhalefet var mı? Allah aşkına şahsen ben Türkiye'den başka böyle bir muhalefet örneği duymadım, bilmiyorum, hatırlamıyorum. Hatırlayan varsa söylesin. Anayasa değişikliğiyle getirilen cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine karşı çıkanların, mevcut "parlamento hükümet sistemi" diye bir dertlerinin olmadığını çok iyi biliyoruz. Çünkü bunlar yıllar boyunca parlamentoda hükümeti çalıştırmamak için ellerinden geleni arkalarına koymadılar. Hatta hatırlayın uzağa gitmeye lüzum yok. Şu anayasa değişikliği görüşmelerinde seviyeyi o kadar düşürdüler ki bacak ısırmadan burun kırmaya, kürsü ve mikrofonları işgal etmeye işi vardırdılar. Parlamentoya, parlamentodan çıkan hükümete en küçük saygıları olmayanların sistemi kilitlemek için her hile ve yönteme başvuranların parlamento sistemi aşkını gördükçe neredeyse gözlerimiz yaşarıyor. Elbette bunların derdi mevcut sistemi falan savunmak değil. Onlar sadece biz yeni bir sistem önerdiğimiz için ve Allah'ın izniyle de uygulama aşamasını milletimizin önüne, milletimizin kararına getirdiğimiz için bu mevcut sisteme can simidi gibi sarıldılar. Türkiye monarşiyle yönetilseydi, biz buna karşılık demokratik bir sistem teklif etseydik emin olun bunların tamamı kralcı ve kraliçeci olurlardı. Cumhura, cumhurun tercihlerine saygısı olmayanların cumhuriyetçiliği de yalandan başka bir şey değildir” dedi.