reklam
reklam
DOLAR 34,6481 % -0.01
EURO 36,5995 % 0.57
STERLIN 43,9128 % 0.71
FRANG 39,2961 % 0.56
ALTIN 2.935,15 % 0,12
BITCOIN 96.598,29 5.254
Sabri Karakaya TÜM YAZILARI

SİSTEM

Yayınlanma Tarihi :
SİSTEM
reklam

Ülkemizde gündem öyle çabuk değişiyor ki; neredeyse hızına yetişmek mümkün değil.

Siyasetten biraz da olsa uzaklaşarak; biri özelde, biri kamuda çalışan iki arkadaşın yaklaşık 30-40 yıllık geçmişinden esinlenerek “Bir Ford Ka Hikayesini” kaleme alacağım yazımı, bir hafta erteleyerek, ülkemizdeki “Sistem”sizlik sonucu yaşandığına inandığım bir okul müdürünün, bir öğretmenin katledilmesi üzerine, bu hafta “Sistem” konusunda yazmaya karar verdim.

Seçimlerde tüm siyasi partilerimizin adayları gerek TV’lerde, gerek sosyal medya hesaplarında ve gerekse tanıtımlarında yaşadıkları yerin sıkıntılarını dile getirerek “Sistem” değişikliğine gideceklerini üstüne basa basa dile getirdiler.

Durum böyle iken; bir öğrencinin, hem de yabancı uyruklu bir öğrencinin bir yılda diğer okullardan neden ve niçin ayrılarak veya uzaklaştırılarak üçüncü bir okula, hem de özel bir okula nasıl kayıt yaptırdığını sorgulamak gerekmez mi?

Birçok bakanlıkta özellikle de Sağlık Bakanlığı’nda bile, alınan ve gidilmeyen randevular nedeniyle “Sistem” değişikliğine gidilmesinin gündeme geldiğini, bunun için de “Onaylı Randevu” uygulamasının başlayacağını düşünürsek; okul değiştirmenin de öyle kolay olmaması gerekir.

Peki; bu yeterli midir? Yapılacak “Sistem” değişikliği ile özel okullarda görev yapan öğretmenlerimizin de “Kamu görevlisi” olmasının sağlanacağı gündeme gelmiştir.

Tüm bunlar, ülkemizde her konuda bir “Sistem”sizlik olduğunu apaçık göstermektedir ki; artık daha sağlam, daha güncel ve etkin kararlarla vatandaşlarımızın haklarının garanti altına alınması elzemdir.

Bir makama ve mevkiye, vatandaşlarına hizmet verip en modern şekilde yaşam standartlarını yükseltmek için “Araç” olarak kullanılması gereken siyaset, ülkemizde özellikle seçimlerden sonra neden bırakılmıyor? Neden ve niçin biz vatandaşlar ayrıştırılıyoruz?

Atalarımız, ”İğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batır” diyerek insanların kendisine yapılmasını istemediği şeyleri başkasına kesinlikle yapmaması gerektiğini ifade etmişlerdir. O zaman, kıymetli yöneticilerimizin, değerli siyasetçilerimizin artık vatandaştan yana adım atmaları şarttır.

Herhangi bir olumsuz olayda nasıl kötü hissedeceksek, aynı şekilde karşımızdaki kişinin de kötü hissedeceğini göz önünde bulundurarak empati kurmak yerine; vurdumduymaz davranmak hiç de hoş bir durum değildir.

Bu yüzden; artık tüm kurum ve kuruluşlarımızda acilen globalleşen günümüzde güncellemeler yapılması yani yeni bir “Sistem” değişikliğine gidilmesi gerektiği düşüncesindeyim.

Yapılacak değişikliklerin de, biz seçen “Asil”lerin lehine olması için, oy verdiğimiz “Vekil”lerin bir araya gelip halk adına, cumhur adına kararlar almasını bekliyoruz.

Bu yazım vesilesiyle; hangi sektörde, hangi meslek dalında olursa olsun insafsız bir şekilde katliamların yaşanmaması dileğiyle tüm öğretmenlerimize başsağlığı temennilerimi iletiyorum.

Yazımın başında belirttiğim gibi önümüzdeki hafta “Bir Ford Ka Hikayesi” yazımla yeniden siz değerli okurlarımla birlikte olmak dileğiyle; sizleri Allah’a emanet ediyor, sağlıklı ve mutlu günler temenni ediyorum.

Kalın sağlıcakla…