Son zamanlarda çok değişik ve enteresan olaylar ile karşı karşıya kalmaya başladım.
Bu nedenle de bu haftaki köşe yazımda karşılaştığım ve yaşadığım bu olaylara bakış açımı, bakış açısını son zamanların popüler söylemiyle “Perspektifini” sizlerle paylaşmak istedim.
İnsan hayatında her şeyin yaşanabileceğini ve bazen istem dışı da olaylarla karşılaşabileceğimizi hemen hemen hepimiz biliriz.
Doğumdan ölüme kadar geçen ortalama 70-75 yıllık hayat diliminin çocukluk ve ergenlik dönemini çıkardığımızda geriye kalan 60-65 yılı çok iyi geçirdim, her şey istediğim gibi oldu veya gitti diyen sayısı sanırım şanslı olanlarımız hariç çok fazla değildir.
Şimdilerde böyle bir kavram kalmasa da orta halli bir ailede doğmuş biri olarak sıhhi tesisat (su) ustası olan rahmetli babamın mesleğini öğrenmem için tatil günlerinde beni de yanına alıp götürmesine rağmen içimde hep gazetecilik yapma isteği olduğundan daha orta okul dönemimden beri Türkiye Gazetesi ile ilçemiz Çan’daki yerel gazeteye gidip gelerek 15-16 yaşlarında halen devam ettiğim bu mesleğe başlamıştım.
Mesleğin zirvesi sayılacak gazetelere ilan dağıtımı yaparak kontrollerini yapan kurumda da müdürlük yapmış biri olarak emekliliğim sonrasında da her hafta yazdığım köşe yazılarım bana yetmemiş olacak ki sosyal medya üzerinden bir haber grubu oluşturdum.
Yaklaşık dört ay önce test amaçlı kurduğum bu grupta da ilçemiz haberlerinden sonra şimdilerde komşu ilçeler ile merkez ilçeden de arkadaşlarla anlaşarak daha geniş bir kitleye ulaşmaya başladım.
Mesleğe başladığım ilk günden itibaren çizgimi değiştirmeyen, yazdığım haberi ne şekilde olursa olsun kaldırmayan veya şimdiki sistemde silmeyen biri olarak da sadece doğruları yazmaya ve kamuoyuna aktarmaya çalıştım.
Belki de bunu yaparken ister istemez birilerini kırmış, onlara göre yanlış olan haberler de yapmış olabilirim. Ancak her zaman doğrudan yana taraf olup gerçekleri yazmak için çaba sarf ettim.
Şimdi gelelim yazımın girişinde ifade ettiğim o enteresan olaylara.
“Meyve veren ağaç taşlanır” misali; o olay öyle değil, şöyleydi. Bu etkinlikte şu da vardı yazmamışsın. Koyduğun fotoğrafta aslında ben de vardım ama kesmişsin. Fotoğraf sağdan çekilse şöyle olurdu, siz başka yerden çekmişsiniz gibi durumlarla karşılaştım.
Aslına bu ve bunun gibi durumlara eskiden beri alışık olmama rağmen ifade ettiğim gibi kamu görevimle birlikte verdiğim uzunca bir arada epey hamlanmış olduğumun da farkına vardım.
Yazımın başlığına konu ettiğim “Bakış Açısı” olarak olaylara, haberlere değişik açıdan bakmayı daima kendime şiar edinmiş biri olarak da altı (6) rakamını duruma göre dokuz (9) görmeyi de bilmişimdir.
Öyle ki; yine bakış açısına göre bir taraftan üç sütun gören bizler neden diğer taraftan bakıldığında dört sütun olduğunu kabul etmeyip hep kendimizi haklı çıkarmaya çalışmaya devam ediyoruz.
Bence haberlerde ayrıntıya takılmak yerine gerçek haber vermek en doğrusudur diyor ve perspektifin kişiden kişiye değiştiğinin unutulmaması gerektiğini bir kere daha hatırlatıyorum.
Bu sosyal medya da aynen öyleymiş. Bakalım gelecek nasıl şekillenecek yaşayarak göreceğiz.
Zaferler Haftasını kutladığımız bir haftanın ardından siz değerli okurlarımın da Zafer Haftası ile Zafer Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyorum. Bu duygu ve düşüncelerle sizleri Allah’a emanet ederek, sağlıklı ve mutlu günler diliyorum.
Kalın sağlıcakla…