reklam
reklam
DOLAR 34,2807 % 0.03
EURO 37,1534 % 0.09
STERLIN 44,6389 % 0.02
FRANG 39,5303 % 0
ALTIN 3.061,47 % 0,16
BITCOIN 72.100,05 3.206

Arslan Yeni Sistemi Anlattı

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi :
Arslan Yeni Sistemi Anlattı
reklam

Ak Parti Kırklareli Gençlik Kolları Yönetim Kurulu Toplantısı geçtiğimiz gün gerçekleştirildi.

Ak Parti Genel Merkez Teşkilat Başkan Yardımcısı ve Marmara Bölge Koordinatörü İslam Arslan’ın katılımıyla gerçekleştirilen Yönetim Kurulu Toplantısına, Ak Parti Kırklareli İl Gençlik Kolları Başkanı Bahadır Kovankaya ve Gençlik Kolları Yönetim Kurulu Üyeleri katıldı. Düzenlenen yönetim kurulu toplantısında konuşan Ak Parti Marmara Bölge Koordinatörü Arslan “Sistemler değişir, asıl olan değerlerdir. Hukuka dayalı, insan haklarını önemseyen, önceleyen demokrasi, ülkemizin, hepimizin ortak paydasıdır” dedi.

24 Haziran seçimlerini köklü devlet geleneğinde büyük bir dönüm noktası olarak niteleyen Arslan “Türkiye’nin 140 yıllık demokrasi tecrübesi vardır. Parlamenter sistemin bir gereği olarak, başbakan ve başbakanlık kurumu yürütmenin ana eksenini oluşturmaktadır. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kurulmasıyla birlikte yasama ve yürütme yetkileri Mecliste toplanmıştır. 20 Ocak 1921'de kabul edilen Teşkilatı Esasiye Kanunu'nda yürütmeye ait yetkilerin kullanılması için bir icra vekilleri heyeti oluşturulmuştur. Bu heyetin başkanlığını yürütmek üzere de icra vekilleri heyeti başkanının, bugünkü anlamda başbakanın seçilmesi takip etmiştir. 1924 Anayasası'nda bakanlar kurulunun, dolayısıyla başvekilin icra gücü artırılmıştır. 1961 Anayasası, bakanlar kurulu üyelerinin belirlenmesi, görevden alınmalarında başbakanı belirleyici hale getirmiştir. Ayrıca başbakana, bakanlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlama görevini vermiştir. 1980 askeri darbesiyle sistem üzerinde askeri ve bürokratik vesayet hakim hale gelmiştir. 1982 Anayasası cumhurbaşkanına çok geniş yetkiler vermiş ancak siyasi sorumluluğu hariç tutmuştur. Böylece darbe anayasası yürütmede iki başlılığın doğmasına sebep olmuştur. Bu durum cumhurbaşkanı ve siyasi sorumluluk sahibi başbakan arasında çoğu kere anlaşmazlık çıkmasına sebep olmuştur. Bu anlaşmazlığın en belirgin örneği, 2001 ekonomik krizinin ana sebeplerinden biri olan anayasa kitapçığının fırlatılması olayıdır. 1982 Anayasası yasama ile yürütme birlikteliği üzerine kurulduğu için kuvvetler ayrılığı prensibinin uygulanmasını imkansız hale getirmekteydi” dedi.

2007'de yaşanan cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili 367 icadının cumhurbaşkanının halk tarafından doğrudan seçilmesi sonucunu doğurduğunu aktaran Arslan “Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi, aslında cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ilk habercisi olmuştur. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi, kendisine siyasi sorumluluğu da beraber getirmiştir. Sistem, kriz üretiyorsa çözüm üretemiyorsa artık onu değiştirmek farz haline gelmiştir. Küresel rekabetin yoğunlaştığı, her gün yeni ve çok önemli gelişmelerin yaşandığı dünyada, krizlere gebe bir yönetim sistemiyle Türkiye yol alamazdı. Bu dönemde daha etkin, daha güçlü bir yönetim sistemi için Türkiye'nin olmazsa olmazı olarak gördük. 10 Nisan 2017'de hatırlayacağınız üzere, yapılan halk oylamasında milletimiz, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini kabul etmiş ve böylece demokrasiye, milli iradeye direnç gösteren vesayet sistemi, millet eliyle sona erdirilmiştir” dedi.