Ak Parti Kırklareli İl Başkanlığı tarafından aylık olarak olağan bir şekilde düzenlenen ilçe başkanları istişare toplantısı geçtiğimiz gün gerçekleştirildi.
Ak Parti Kırklareli İl Başkanı Alper Çiler başkanlığında gerçekleştirilen istişare toplantısına Ak Parti Vize İlçe Başkanı Hasan Basri Korkmaz, Ak Parti Pınarhisar İlçe Başkanı Hicret Şamil Karasu, Ak Parti Pehlivanköy İlçe Başkanı Mehmet Açıkel, Ak Parti Babaeski İlçe Başkanı Ali Gencal ve Ak Parti Demirköy İlçe Başkanı Hayrullah Yalçınsoy katıldı.
Gerçekleştirilen istişarede toplantısında konuşan Alper Çiler “Darbe sonucu yapılan anayasaların, darbecilerin istekleri doğrultusunda hazırlandığını bu nedenle yeterince verimli olamadığını kabul etmek gerekiyor. Ülkeler hükümet sistemlerini seçerken, kendi yönetim ihtiyaçları ve siyasi tecrübeleriyle hareket eder. Türkiye'deki parlamenter sistemin, ne kadar parlamenter sisteme uyum gösterdiği de ayrı bir tartışma konusudur. Türkiye'de uygulanan sistemin, anayasadaki uygulamanın, bir parlamenter sistemden oldukça uzak olduğunu da söylemek mümkün. Şu anda Türkiye'de parlamenter sistemden sapılmış, melez, deve mi, kuş mu ne olduğu belli olmayan bir sistem var. 15 Temmuz bizim için çok önemli bir motivasyon aracıdır. O dönemde, darbeye karşı milletin, demokrasiyi, cumhuriyeti, devleti korumaya yönelik bir karşı darbesi oldu. Anayasayı yapmak, bir daha buna benzer olaylar yaşanmaması amacıyla çok önemli bir süreçtir. Anayasa değişikliği hükümet kurmada, hükümeti denetlemede, yasama ya da bürokratik birtakım mekanizmalara değil, doğrudan millete tanınan ve egemenliği millete veren bir düzenlemedir. ‘Menderes'ler çıkmasın, Özal'lar çıkmasın, Erdoğan gibi bir siyasi aktör bu ülkeye gelmesin, biz yine Meclisten bu işi bir şekilde hallederiz’ diye düşünüyorlar. İşte bu yaklaşıma karşı AK Parti çok önemli bir reformla bu anayasa değişikliğini getiriyor. Mevcut hükümet sisteminde cumhurbaşkanı vesayetin merkezi olarak görülmektedir. Kenan Evren'e göre dikilen bir elbise. Eğer Kenan Evren 'ben başbakan olmak istiyorum' deseydi, muhtemelen cumhurbaşkanlığı daha farklı şekilde yapılandırılır, başbakanlık güçlendirilir, daha farklı bir yapı olabilirdi. Bir yürütme var. Başbakan da seçimle geliyor, güçlü meşruiyeti var. Cumhurbaşkanı da seçimle geliyor, güçlü meşruiyeti var. Bir arabanın iki direksiyonu, iki şoförü var. Şoförler şimdi uyumlu, herkes düz bir şekilde gidiyor. Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız beraber gidiyor. Ancak biz burada, bu sıkıntı giderilmezse ileride Türkiye'ye çok acı faturaları olabilir diye bu değişikliğin yapılmasının, bir tercihten öte zorunluluk olduğunu söylüyoruz. Son dönemde ‘AK Parti kendi yargısını oluşturuyor’ şeklinde bir iddiayla karşılaşıyoruz. Neden? Cumhurbaşkanımız aday olacak, seçilecek, partinin başına geçecek, milletvekillerini belirleyecek. Yani bu meseleyi muhalefete, kişiselleştirmeden sistemi konuşma tartışma yönünde bir şeye maalesef çekemedik. Bu kendi refleksleri. Anayasa dediğiniz, 100- 200 yıl sonrasını da 10-20 yıl sonrasını da dizayn eden bir metindir. Kaldı ki statik değildir, Allah'ın emri değildir. Her zaman ihtiyaçlara göre değiştirilmesi mümkün olan bir metindir” dedi.