reklam
reklam
DOLAR 34,6630 % 0.03
EURO 36,3592 % -0.08
STERLIN 43,5898 % -0.02
FRANG 39,1426 % 0.17
ALTIN 2.931,05 % -0,02
BITCOIN 92.769,77 -2.157

Kayıtlı İstihdamın Önemi Anlatıldı

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi :
Kayıtlı İstihdamın Önemi Anlatıldı
reklam

Lüleburgaz Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Toplantı Salonunda gerçekleştirilen toplantıda “Çalışma Hayatında Kayıtlı İstihdam ve İstihdam Teşvikleri” anlatıldı.

Kayıtlı istihdamın önemi hakkında konuşan yetkililer “Türkiye işgücü piyasasının temel sorunları ‘yapısal’ izler taşıyor. İşgücü piyasasında Türkiye’de kent-kır ayrımı çok belirgindir. Kentsel alanda istihdamın karakteristiği, “Nitelik ve beceri uyumsuzluğu” olarak nitelendiriliyor. Kadınların işgücüne katılım ve istihdam oranları çok düşük seviyede. Atıl istihdam hala yüksek düzeyde ve genç işsizliği yetişkin işsizliğin iki katı seviyesinde. Urfa’daki kadının iş gücüne katılım oranıyla Tekirdağ’daki kadının iş gücüne katılım oranı bir değildir ve çok farklıdır. Bütün bunlar iş gücü piyasası açısında bizim genel karakteristik tarzımızı yansıtıyor. Kentsel alanda işsizlik, kırsal alanda işsizlik nerede daha fazladır. Kırda istihdam oranı daha yüksektir. Çünkü oralarda genel olarak aile ekonomisi geçerlidir. Yani bir çiftliği varsa işte bütün geçimini buradan sağlıyorsa, aile reisi çalışıyor, eşi yanında çalışıyor işte çocuklar tarlada çubukta çalışıyor. Bizim sistemimiz bunu istihdamlı gösteriyor. Yani bunlar istihdam rakamlarına dahildir. Kayıt dışı olsa bile. Yani kayıt dışı çalışıyor olmak istihdam olmadığının anlamına gelmeyecek. Kayıt dışı da bu rakamların içerisindedir. Kırsal alanda kadınların istihdam edilme oranları yüzde 90’lar seviyesindedir. Ama kentte geldiğimizde bu oran yüzde 7’lere ve yüzde 8’lere düşüyor. Biz buna ücretsiz aile işçiliği diyoruz. Bunların tamamı kayıt dışıdır. Buna ilişkin çalışmalar yapılıyor. Acaba biz bu kırda kendi ekonomisi olan aileleri nasıl sosyal güvenlik sistemleri içerisine koyabiliriz. Şimdi tarım bakanlığı ile çalışma bakanlığı ortak bir çalışma yapıyor. Bakan Faruk Çelik ile birkaç sohbetimizde ipuçlarını verdi dedi ki zorunlu sigorta getireceğiz tarımda çalışanlar açısından. Yani, tercihe bırakmayacağız belki de ama çok düşük prim oranları çerçevesinde gerçekleşecek. Bekleyip göreceğiz ama Türkiye’nin önemli kayıt dışılık problemlerinden bir tanesidir bu. Türkiye’deki mevcut istihdam rakamlarına göre her 3 kişiden 1’i kayıt dışı istihdam olarak çalışmakta. Bu rakam içinde özellikle kadın ve gençler yer almakta. Ayrıca eğitim düzeyi düşük kişilerin kayıt dışı istihdam içinde yer alma olasılığı yüksek. Sosyal yardım alanlar kayıt dışı olarak çalışmayı ek gelir olarak görüyor ve bu alanda kendilerine yer arıyorlar. Kayıt dışı istihdamın tercih edildiği en yaygın sektör ise tarım. Kayıt dışı istihdam nedir. Çalıştırdığınız kişiyi SGK’ya bildirmiyorsunuz. Sadece bu değil, bu sadece işin görünen yüzüdür. Sigortanın iş yapamaması kayıt dışıdır. Ama diğer yandan sigortalı çalıştırdığınız kişinin prime esas kazancı yani, SGK’ya bildirdiğiniz ücreti düşük gösterirseniz, oda kayıt dışıdır. Yani doğrudan birde dolaylı iki tür kayıt dışı söz konusudur, ücretlerin eksik bildirilmesi. Maalesef ülkemizde çok sık yaşana bir durumdur. Özellikle tekstil sektöründe çok yaşandığı yapılan araştırmalarla ortaya çıkmıştır. Mesela Güneydoğu Anadolu bölgesinde güvenlik işi yapan birçok şirket, yüksek ücretten gösterip, bankaya o parayı yatırıp daha sonra işçisinden bu parayı alanlar bile tespit edildi. Buda bir kayıt dışılıktır. Yani kişinin hiç bildirilmemesi de tespit edildiğine aynı cezalar ve idari yaptırımlar söz konusu olabiliyor. Ülkemizde istihdamdaki her 3 kişiden biri kayıt dışı çalışıyor. Yüksek bir oran ama 2000’li yılların başında bu oran çok daha fazlaydı yüzde 46-47’lileri telaffuz ettiğimiz bir dönemdi. Özellikle bilinçlenmeyle birlikte, insanların hakkını aramayı öğrenmeleriyle birlikte bu kayıt dışılık oranları giderek düşmeye başladı. Yapılacak denetimler ve tespitler sonucu yüksek tutarlarda idari para cezasıyla karşılaşma veya işyerinin kapatılması riski vardır. Ayrıca işverenler işyerinde yaşanacak iş kazası ve meslek hastalıkları karşısında devlete ve işçilere mesuliyet doğururken, ciddi anlamda idari ve adli yaptırımlar ile karşılaşabilirler. Piyasada haksız rekabete neden olabilir ve piyasanın zeminini bozabilirler Yüzde 46-47’lik oranın düşmesi de bu idari ceza paralarıyla bağlantılıdır. H diyeceksiniz kaç işyeri denetleniyor. Türkiye’de 1 milyon 800 bin işyeri var. Bu 1 milyon 800 bin işyerinin küçük orta ölçekli olarak ifade edeyim. Küçük orta ölçekli sayısı, yaklaşık 1 milyon 700 binler civarıdır. Toplam denetmen sayısı ne kadar, toplamda 2 bin kişidir. Tüm Türkiye’de 2 bin kişi toplam bu. Böyle olunca denetim önemli bir zafiyet olarak ortaya çıkıyor. Bu seferde kayıt dışılık mekanizmasını ancak şikayet ederek yapmak mümkün olabiliyor” dediler.