Trakya’da kurulması planlanan termik santraller hakkında açıklamalarda bulunan Çevre Gönüllüsü Hakan Dedeoğlu “Termik santral kurulacaksa Orta Anadolu’da kırsal ve boş duran alanlar söz konusu, ille yapılacaksa oraya yapılsın” dedi.
Çevre gönüllüsü Hakan Dedeoğlu konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Kömürlü termik santraller ülkemizin sorunu. Ancak Trakya’mızda son 4 ayda ortaya atılmış bir plansızlık örneği var. Bizler yurttaşlar olarak, mücadeleler sonucunda Trakya Üniversitesi ile o zamanki Çevre Bakanı Fevzi Aytekin arasında 1999 yılında ortaya konan büyük bir çaba vardı. 30 küsur çalışan ile Ergene Havzası Planını hazırlamıştık. 13 Temmuz 2004 günü o günkü Çevre Bakanı Osman Pepe önderliğinde imzalandı. O gün aynı iktidar buna evet derken, çok kısa bir süre sonrasında da 2008’li yıllarda bunun yetmezliğini, bunun kabulünü ret ederek kendi bakışıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi temelinde kurulan bir şirket vardı. Onu görevlendirerek İstanbul’dan başlayıp Trakya’yı kendi hegemonyası altına almaya başladı. O şirkete verilen görev neticesinde gördük ki, bu planlılıktan rahatsızlık duyan talan çevreleri. Rant talandan, talan da plansızlıktan doğmuştur.
3 tane termik santral meselesi böyle bir olumsuzluktur. Çünkü o gün Silivri, Çerkezköy ve Kırklareli Vize noktasında 3 tane tespit yapıldı. O planlarda plan değişikliği notu eklendi. Taraflar alınan bu kararlar sonucunda gerekli uyarı başvurularını yaptılar. Özellikle ilk olarak Çerkezköy noktasında acil kamulaştırma kararı alındı. Gerek büyükşehir belediyesi gerekse Çerkezköy bu konuda gerekli resmi başvuruları yapacaklar. Bu bölgede yeterli oranda kömür yok. Bu gerçekten olmazsa olmaz noktasında olmaması gereken bir konu. Kömür temelinde termik santraller dünyanın hiçbir yerinde artık kabul görmüyor. Taşıma su ile değirmen dönmez meselesine de çok uygun bir konu bu.
Bu topraklar çarpık sanayileşmenin uygulanacağı topraklar olmamalı. Bu gün Trakya’da 2600 fabrika var. Bu gerçekten dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş rezalet. Bu gün güzel toprakları bulamayan insanlar buldukları her karış toprağı çok önemli şekilde ele alıyor. Örneğin Karadeniz Bölgesi cennet. Toprak var mı? Yok. Ne yapıyor oradaki çalışkan insanlar? Ovadan buldukları toprakları teraslama. Orada doğdular, orada büyüdüler. Bunun kıymetini bilememeyi anlayamıyorum.
Bir orman orada bir taş ocağına kurban edilemez ya da bir rüzgar santraline heba edilemez. Çünkü 15 yıl ömrü olan bir RES santralinin ünitesinin önemli kazaları da söz konusu. Çünkü belli bir noktadan sonra sıcaklık ve sürekli çalışmadan ötürü birçok kazanın olduğunu biliyoruz. Termik konusu Trakya’nın ihtiyacından değil Trakya’ya yapılan çarpık sanayileşmenin ve daha sonra planlanan Trakya uzantısının gereği adına planlanıyor. Türkiye’ye termik santrallerini hibe olarak kursalar bile ben bunun doğru olduğunu düşünmüyorum. Her dalgayı doğru karşılamak zorundayız. Trakya için istemediğimi ülkemin hiçbir noktası için istemediğimin altını çiziyorum. Termik santral kurulacaksa Orta Anadolu’da kırsal ve boş duran alanlar söz konusu, ille yapılacaksa oraya yapılsın. Neticede buraya taşınacak kömür oraya taşınabilir” dedi.