reklam
reklam
DOLAR 34,3029 % 0.18
EURO 37,1853 % 0.03
STERLIN 44,5215 % -0.03
FRANG 39,6153 % 0.13
ALTIN 3.010,89 % -0,03
BITCOIN 67.939,39 0.98

Kılıçdaroğlu “Hayırları Çoğaltarak Yolumuza Devam Edeceğiz”

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi :
Kılıçdaroğlu “Hayırları Çoğaltarak Yolumuza Devam Edeceğiz”
reklam

Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu ve Kaynarca Belediye Başkanı Serdar Türker geçtiğimiz gün CHP Yerel Yönetimler Birimi tarafından parti genel merkezinde düzenlenen Belediye Başkanları Toplantısına katıldılar.

Belediye Başkanları Toplantısının açılış konuşmasını yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “Değerli arkadaşlarım, hoşgeldiniz, onur verdiniz. Önce şunu ifade edeyim, yerel yönetimlerde Türkiye’de örnek olan yüzlerce projenin altına imza atan Belediye Başkanlarımızla her zaman gurur duyduk. Gerçekten de yerel yönetimlerin başarılı olması aynı zamanda Türkiye’nin başarılı olması demektir. Her kuruşu harcarken gösterilen dikkat, vatandaşa gösterilen sevgi, beldede Belediye Başkanının görev yaptığı alanda, vatandaşlar arasında hiçbir ayrım yapılmaması bizim, yani Cumhuriyet Halk Partisinin yani bizim belediyelerimizin temel görevidir. Bundan ötürü son derece mutluyum. Hizmet alan bütün vatandaşlar, hangi partiden olursa olsun zaman zaman bize teşekkürlerini iletiyorlar. İletilen her teşekkür bizim açımızdan memnuniyet vericidir. Önümüzdeki günlerde Nisan ayında bir referandum yapılacak, bir anayasa değişikliği gündeme geliyor. Bu anayasa değişikliğinin halka çok iyi anlatılması lazım… Hiçbir ayrım yapılmadan, şu şu partiden, bu bu partiden denmeden, bütün vatandaşlara gayet güzel, dikkatli bir dille anlatılması lazım. Çünkü bu anayasa değişikliği sadece bizim partinin, sadece bir başka partinin değil 80 milyon yurttaşı ilgilendiren temel bir yasa. Demokrasinin ne kadar önemli olduğunu, ne kadar değerli olduğunu tarihimizde yaşadığımız pek çok olayın sonrası öğrendik ve demokrasimizi yaşatmak istiyoruz. Daha güzel bir demokrasi, birinci sınıf bir demokrasi, bizim gibi düşünmeyen insanların da düşüncelerini özgürce ifade edebildikleri bir demokrasiyi savunuyoruz. Çünkü biz birlikte farklı düşüncelerimiz olsa dahi, farklı siyasal partilerin üyesi olsak dahi, hatta hiçbir siyasi partinin üyesi olmayıp da, yaşam tarzı itibariyle farklı olan veya farklı bölgelerde yaşayan bütün insanları kucaklamak zorundayız. Ve bu anayasa tümümüzü ilgilendiriyor. Doğru anlatım, yerinde anlatım çok ama çok önemli. Sözlerimin başına dönüyorum değerli Belediye Başkanı arkadaşlarım, halka doğruları anlatmak sıradan vatandaş olarak benim görevim, sıradan vatandaş olarak da sizin göreviniz. Bu anayasa değişikliğinin Türkiye’yi sonu belirsiz bir maceraya sürüklediğini anlatmanız lazım. Efendim hayır çıkarsa kaos olur diye halkı korkutmaya başladılar. Baskı kurmaya başladılar. Hayır çıkarsa hiçbir şey olmayacak arkadaşlar. Hayır çıktığı zaman Sayın Cumhurbaşkanı gene koltuğunda kalacak, hayır çıktığı zaman Binali bey yine Başbakan olacak eğer bir saray darbesiyle karşılaşmazsak. Hayır çıktığı zaman bakanlar koltuklarında kalacaklar. Hayır çıktığı zaman TBMM yine yasama görevini yerine getirmiş olacak. Hayır çıktığı zaman bildiğimiz yöntem, bildiğimiz rejim devam etmiş olacak. Parlamenter demokratik sistem devam etmiş olacak. Öbür türlü tek adam rejimine dönmüş olacağız. Her şeyi bilen, her şeyi yapan, hesap vermeyen tek adam Türkiye’yi felakete sürükleyecek olan sistemdir. Bunun partisi yoktur. Bunun A partisi, B partisi yoktur. Partiler arasında özel bir tartışma alanı da değildir bu. Çünkü bir seçim değildir. Bir iktidar seçmiyoruz. Anayasa değişikliği oylanacak. Ben hep şunu söyledim vatandaşlarıma, sandığa giderken oturun düşünün, arkadaşlarınızla konuşun, farklı düşüncesi olan arkadaşla da bir araya gelin, ailede oturun konuşun ve ondan sonra kararınızı verin. Tehlikeli bir sürecin içine, sonu bilinmeyen, belli olmayan bir sürecin içine Türkiye sokulmak isteniyor. Türkiye’yi bu girdaptan kurtarmamız lazım. Sorumluluk hepimizin, hepimizin ortak sorumluluğu var. Bu ortak sorumluluk içinde hareket edersek Türkiye’yi hep beraber demokrasisi gelişmiş bir ülke konumuna getirebiliriz. Demokratik parlamenter sistemin eksiklikleri yok mu? Elbette var. TBMM’de daha güçlü bir milli iradenin temsili gerekiyor mu? Elbette gerekiyor. Bunu nasıl yapacağız? Yüzde 10 seçim barajını kaldırarak. Hem diyecekler darbeye karşıyız, darbecilere karşıyız, hem de darbecilerin getirdikleri hukuku savunacaklar. Yüzde 10 seçim barajı niye geldi, hangi gerekçeyle geldi? Yüzde 1 oy alan partinin Genel Başkanı parlamentoya gelmeli. Bakın biz bunu savunuyoruz. Niçin? Yüzde 1 oy almışsa bu ülkenin vatandaşlarından bir partiye yüzde 1 oy çıkmışsa o partinin Genel Başkanı meclise gelmeli ve düşüncelerini meclis kürsüsüne çıkıp anlatabilmeli. Demokrasi budur. Onlar demokrasiden korkuyorlar, biz demokrasiyi savunuyoruz.

Daha güçlü bir demokrasi umuduyla ve hayırları çoğaltarak yolumuza devam edeceğiz” dedi.