reklam
reklam
DOLAR 34,6553 % 0.27
EURO 36,3491 % 0.1
STERLIN 43,4650 % -0.07
FRANG 39,0262 % 0.04
ALTIN 2.923,78 % 0,20
BITCOIN 92.620,52 -2.615

Vekil Kayan “İşsizlik; Umutsuzluk Demektir”

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi :
Vekil Kayan “İşsizlik; Umutsuzluk Demektir”
reklam

Cumhuriyet Halk Partisi Kırklareli Milletvekili Türabi Kayan vatandaşlara anayasa değişikliği hakkında bilgi vermek maksadıyla bölgeyi gezmeye devam ediyor.

Son olarak Kofçaz İlçesini ziyaret eden Vekil Kayan, Kofçaz Belediye Başkanı Mehmet Balcı ve partililerle bir araya geldi.

Kofçaz ilçesinde bir araya geldiği vatandaşlarla konuşan Vekil Kayan “Biz millet meclisi olarak kalmalı ve vekilleri önseçimle halk belirlemeli diyoruz.

Aynı zamanda başkan ‘başkanlık kararnameleri’ yayınlayacak ve bu kararnameler Meclis tarafından onaylanmayacak. Şöyle yanlış bir bilgi dolaştırılıyor:

OHAL dönemlerinde KHK’lar çıkıyor, Meclis’ten geçerse kanunlaşıyor. Başkanlık kararnamelerinin hiçbiri Meclis’in denetimine tabi değil, Anayasa Mahkemesi denetimine tabi. Anayasa Mahkemesi üyelerini başkan seçiyor. Başkan tarafından atanmış birinin kararnamelere itiraz etme şansı var mı yok.

 En önemli maddelerden biri, başkanlık babandan oğula geçiyor. Başkan diyelim yurtdışı ziyaretine gitti, ziyaret esnasında kaza oldu ve hakkın rahmetine kavuştu. Gitmeden önce yerine oğlunu atadı ki böyle bir yetkisi var. Bu durumda oğlu onun yerine fiili olarak başkanlığa devam ediyor, isterse Meclis’i feshediyor, Anayasa Mahkemesi üyelerini atayabiliyor, bütçe yapıyor, istihbaratı yönetiyor. Kim peki onun oğlu, seçilmiş biri mi, değil. O kişi isterse ömür boyu başkan olarak kalabilir.

Çıkarır bir OHAL kararnamesi, Meclisi fesheder, OHAL koşullarında bütün TV’leri kapatır, medyayı kontrol eder, medya patronlarına baskı yapar, kendisini bir şekilde benimsetme yolunu seçer ve kendini başkan yapar. TBMM çoğunluğu olan parti bu metne göre hükûmet kuramayacak.

Diyelim ki başkan olan kişinin partisi barajı aşamadı. Halk dedi ki ‘biz seni başkan seçeriz ama partini sevmiyoruz’.

Bu durumda diyelim ki parlamentoya beş tane parti girdi ki bunlar halkın %100’ünü temsil ediyor.

 Başkan da %51’le geldi. Şimdi halkın yüzde yüzünü temsil eden parlamento hükûmet kuramayacak ama yüzde 50’lerle seçilen kişi hükûmet kurma yetkisine sahip olacak. Esas çift başlılık böyle ortaya çıkacak. 6 milyon işsizimiz var. İşsiz ordumuz  Danimarka,  Türkmenistan,  Norveç'in nüfusundan daha fazla. İşsizlik umutsuzluk demektir. Bütün kötülüklerin anası işsizliktir.

Taşı sıksa suyunu çıkartacak çocuğu bakıyorsunuz işsiz. Utana sıkıla annesinin babasının eline bakıyor. Bu hale geldi Türkiye. Bu faturayı artık ödemiyorum demenin zamanı gelmiştir.

Çiftçi kardeşime sesleniyorum. Yatın kotranın vergisini sıfırladılar. Senin mazotunun üzerindeki vergiyi sıfırlamadılar. Bu hükümet kimin hükümeti? Senin mi yatçıların kotracıların mı? Nisanda sandığa gideceksin.

Senin mazotundakini değil yatta kotrada vergiyi sıfırlıyorlarsa sen de sandıkta onları sıfırla. Cennet bir ülkede yaşıyoruz ama turist gelmiyor.  Türkiye'ye güvenmiyorlar. Gelmezler arkadaşlar gelmezler.

Sen kalkar  Almanya'daki bir gazetenin  Türkiye temsilcisini gözaltına alırsan gelmezler. Bütün bunların sorumlusu  Türkiye'yi yönetenlerdir. Fatura kime çıkıyor? Fatura millete çıkıyor. 16 Nisan'da sandığa gidiyorsunuz.

 Bu faturayı artık ödemiyorum demenin zamanı gelmiştir. Bir anayasa maddesini anayasaya eklediğinizde, birçok kanunun daha değişmesine vesile oluyorsunuz. 18 maddelik paket, anayasanın ve bağlı kanunların değişmesini de beraberinde getirecek. Toplumsal hayatımız bir anlamda altüst olacak.

CHP, referandumu bir parti meselesi olarak görmüyor. O yüzden, parti değil memleket meselesi diyoruz.

CHP, AKP iktidarının tersine toplumu kamplaştırmayan, kutuplaştırmayan, ötekileştirmeyen, birbirine düşman etmeyen, nefret ve kin tohumları ekmeyen bir dil ile güler yüzlü bir kampanya yapacak. Hayır’ı, kendimiz için değil memleketimiz için istediğimizi söyleyeceğiz.

 Getirmek istedikleri rejimin, tek adam yönetimi olduğunu ve toplumsal hayatımızı nasıl etkileyeceğini anlatacağız.

Bu yeni rejimde, Cumhurbaşkanı kalkıp bir gün Babaeski’deki taksi plakalarının tamamını keyfi bir şekilde iptal edebilir. Taksici esnafının gelip dertlerini anlatabilecekleri, haklarını arayabilecekleri bir mekanizma olmayacak. Şimdi, parlamentoya geliyorlar ama o zaman böyle bir imkanları olmayacak. 

Herhangi bir bakanlıkta yolsuzluk olduğunda bir bakan yolsuzluk yaptığında gelir parlamentoya hesap verir. Ama şimdi onu da kaldırıyorlar. Ülkemizin geleceği için 16 Nisan’da ‘Hayır’ oyu kullanmalıyız” dedi.