Lüleburgaz Anadolu Lisesinde eğitim ve öğretim hayatına devam eden öğrencilere “Sosyal Medya Okur-Yazarlığı” konulu eğitim semineri verildi.
Konferansa konuşmacı olarak katılan Doğu Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Metin Ersoy “Son yıllarda üniversitemizde de yaşadığımız sıkıntılardan yola çıkarak tartıştığımız konulardan bir tanesi sosyal medya kullanımı ve zaman zaman bizlerin üzerinde yarattığı olumlu ve olumsuz etkileri. Son yıllarda sosyalleşmek, eğlenmek, biraz vakit geçirmek, günlük yaşamın stresinden bir anlamda uzaklaşmak için de kullandığımız platform. Fakat bunu bir anlamda aşırı kullanımda bazı sıkıntılar var. Olumlu yanları var. Çok ucuz, bir anlamda hızlı iletişim kurabiliyoruz çevremizle. Olumsuz yanları da ortaya çıkıyor, çünkü biz bunları sizlerle yaptığımız toplantılarda gerekse üniversite içerisinde gençler üzerine yaptığımız araştırmalarda çok fazla görüyoruz. Sosyal medyayı daha güzel okumak, daha iyi kullanmak için bazı kavramlar da geliştiriyoruz üniversitede. Bunlardan bir tanesi de Sosyal Medya Okuryazarlığı, Medya Okur Yazarlığı’nın yanı sıra son yıllarda karşımıza çıkan sosyal ağlardaki sorunlardan dolayı böyle bir kavram geliştirmiş durumdayız. Medya ve medyadan ulaşan mesajların kişileri sadece bilgilendirmekle kalmayıp, onların değer yargılarını, tavırlarını, inançlarını ve çeşitli yönleriyle yaşama bakışlarını değişik açılardan etkilemesi, hatta yeniden şekillendirip değiştirmesi, "medya" ve "okuryazarlık" kavramlarını birbirleriyle bütünleştirmiştir. Büyük bir endüstri olarak biçimlenen, ürünleriyle çeşitlenen ve her geçen gün sayısız mesajlarına ulaştığımız medya, uzun bir liste oluşturmaktadır. Medyayı gösteren, bir yönden de tanımlayan bu listede kitap, dergi, gazete, süreli yayın, televizyon yayını, radyo yayını, bilgisayar yazılımı, film, fotoğraf, video paketi, kaset, CD, ilan, İnternet, e-yayınlar bulunmaktadır. Başta kitap olmak üzere medya terimiyle kastedilenler konusunda tartışmalar yaşanmaktadır. Kütüphanelerde bilgi kaynağı olarak kabul edilen, bilgi kanalı olarak da düşünülen medya ürünleri, toplum iletişimini ve isteklerini sağlayacak biçimde gelişim göstermektedir. Teknoloji ürünü bilgi kaynaklarının üretilmesiyle sınırlı kalınmayıp kullanıma sunma süreçleri de kapsanmaktadır. Geleneksel anlamda kütüphanecilik literatüründe yazılı bilgi kaynakları, basılı eserler, görsel – işitsel materyal ve benzeri isimlerle adlandırılan "yayın dünyasının" bütün ürünleri, günümüzde genel olarak medya terimi içinde yer almaktadır. Bunun yanı sıra "medya" toplumsal ilişkiler, medya çalışanları, medya örgütlerinin işleyişi, kültürel ürünler, okur-izleyici ve kullanıcıların yaşadığı erişim süreçleri gibi değişik boyutlarıyla ele alınmaktadır. Toplumlarda medyanın konumunu ve onunla bütünleşen değişik boyutlarını, yukarıda belirttiğimiz anlamlarından ayrı tutmak mümkün değildir. Değişik anlamlarıyla birlikte, medyayı ve onun mesajlarını verimli biçimde kullanma isteği, okuryazarlık terimi üzerinde düşünmemizi gerektirmektedir. Tarih boyunca okuma ve yazma yeterliliği, okuryazarlık olarak kabul edilmiştir. Zaman içinde geniş kapsamda kelime bilgisi, metin anlama yeterliliği ve yazım becerilerini de kapsamına almıştır. Günümüzde okuryazarlık analiz, sentez, değerlendirme, uygulama ve üretimi de içerdiği gibi daha da çeşitlenebilen anlamlar yüklenmektedir (Blevins, 2004, ss.1-2). Anlamlarda genellikle bağlantı kurulan alanla ilgili yetenek ve becerilerin geliştirilmesi söz konusu edilmektedir. Bilginin yer aldığı ve teknolojinin kullanıldığı ortamlara yönelik beceriler kazanma gerekliliği okuryazarlık terimiyle birleşen çeşitli alanları ortaya çıkarmıştır. Ağ okuryazarlığı, bilgisayar okuryazarlığı, coğrafya okuryazarlığı, çokluortam okuryazarlığı, dijital okuryazarlık, enformasyon teknolojisi okuryazarlığı, eleştirel okuryazarlık, gazete okuryazarlığı, görsel okuryazarlık, görsel-işitsel okuryazarlık, kütüphane okuryazarlığı, medya okuryazarlığı, siyaset okuryazarlığı, tarih okuryazarlığı, teknoloji okuryazarlığı, televizyon okuryazarlığı ve günden güne çeşitlenen okuryazarlıklar, temelde birbirleriyle bütünleşen nitelikler taşımaktadır. Anılan kavramlardaki ortak noktalar ait oldukları konuya, kaynağa veya alana ilişkin değişimlere uyum sağlayabilme, kullanabilme, değerlendirebilme becerilerini içermektedir. Belirtilen kapsamda bilginin nasıl bulunacağı, nereden sağlanacağı, ne şekilde kullanılacağı ve hangi kapsamda değerlendirileceğini öğreten beceriler olarak tanımlanan "bilgi okuryazarlığı", yukarıda sayılan tüm okuryazarlıkları kapsayan şemsiye terim olarak düşünülmektedir” dedi.
Konferansa Doğu Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Metin Ersoy, Doğu Akdeniz Üniversitesi İstanbul Bölge Sorumlusu Çağla Kuçur ve Doğu Akdeniz Üniversitesi Trakya Bölge Temsilcisi İsmail Bayol, okul idarecileri ve öğretmenler katıldı.