Kaynarca Belediyesi tarafından “22 Mart Dünya Su Günü” nedeniyle çevre bilincini arttırmak maksadıyla etkinlik düzenlendi.
Geçmişten bugüne “Su Diyarı” olarak anılan Kaynarca Beldesinde düzenlenen kahvaltı programında Kaynarca Belediye Başkanı Serdar Türker ile Kırklareli Kent Konseyi Çevre Komisyonu Başkanı ve Trakya Platformu Yürütme Kurulu Üyesi Göksal Çidem basın mensupları ile bir araya geldiler. Birlikte yapılan kahvaltının ardından temsili Nasreddin Hoca Kaynarca’da suyun kaynağından testi ile aldığı içilebilir su numunesini Uzunköprü’ye götürerek, kirliliği ile Türkiye gündemine oturan Ergene Nehrine dökerek “Ya tutarsa!” dedi.
Aldıkları temiz ve içilebilir su numunesi ile Uzunköprü’ye ulaşan Kaynarca Belediye Başkanı, temsili Nasreddin Hoca ve beraberindekileri CHP Edirne Milletvekili Erdin Bircan, Uzunköprü Belediye Başkanı Enis İşbilen, Uzunköprü Çevre Gönüllüleri Derneği Üyeleri ve çok sayıda çevreci karşıladı.
Su Diyarı Kaynarca’dan alınan temiz ve içilebilir su numunesini Ergene Nehrine dökerek farkındalık bilinci oluşturmak istediklerini ifade eden Kaynarca Belediye Başkanı Serdar Türker “Kaynarcamız eşsiz sularıyla Dünya çapında ünlü bir beldedir. Bizde kaynarca halkı olarak sularımızı, topraklarımızı korumak adına büyük bir çaba gösteriyoruz. Bugün önemli bir gün ve bu günün sularımızın korunması için farkındalığın yaratılması gerektiği bir gündür. Kaynarca Beldesinde gerçekleştirmiş olduğumuz sempozyumlarla bir nebze de olsa gelecek adına önemli adımlar atılması çabasındayız. Birçok panel ve sempozyuma halkımızla birlikte katılım göstererek, doğal kaynakların korunmasına yardımcı olmaya çalışıyoruz. Sularımız ve topraklarımızın korunması için verdiğimiz çabaların karşılığını almak istiyoruz. Kaynarcamızın bilinen milattan önce 6500 yıllarına dayanan bir tarihi var. Kaynarca’da 1108 yıllık Bizans Kilisesi, 250 yıllık Rumlardan kalma tarihi taş değirmenimiz, neolitik dönemden kalma mağaralarımız ve elbette ki eski su kaynaklarımız var. Evliya Çelebi'nin Seyahat Namesinden anlaşıldığına göre MÖ 515 yıllarından beri buralarda insanların yaşadığı anlaşılmaktadır. Eski Yunan tarihçilerinin anlattıklarına göre İran Hükümdarı DARA Sikitya Seferine giderken 700 yüz bin kişilik ordusyla İstanbul Boğazını geçip bu günkü Pınarhisar ve Kaynarca Kasabasının bulunduğu yerde Ergene çayının ayaklarından olan TARA suyunun ve Bu günkü Kaynarca membaları adını alan suyun başında konaklamıştır. Bu su DARA' nın çok hoşuna gitmiştir. Suyun başına bir sütun diktirerek " Dara Nasıl Bu Dünyanın Hakimi Ve Hükümdarı İse Kaynarca Suları Da Suyun Hükümdarıdır " ibaresini yazdırmıştır.
Balkan Harbinde Bulgarlar buralardan çekilirken kitabeyi söküp Sofya' daki müzelerine naklettikleri halen müzde olduğu söylenir.
DARA Kaynarca Kasabasında üç gün kaldıktan sonra Sikitya Seferine Ordularını iki koldan göndermiş. bir kısmı Kaynarca – Kırklareli yolu ile, bir kısmıda Sazara – Koyva yolu ile gönderdiği, ordularını o zaman Kırkklise adı verilen Kırklareli' nde Hükümet kuran MASAGET Türkleri, İran Hükümdarı DARA'ya Kırklareli'nin 5 km ve Şeytan Dere nin batısında DARA' nın askerleriyle harb etmiş MASSAGET Türkleri DARA'ya yenilmiştir.
Kaynarca Kasabası Miladın 46'ncı senesinde Trakya illeri ile beraber Roma' lıların eline geçmiştir. Milattan 1357 yıl sonra Murat Hüdavendigar tarafından fethedilerek Osmanlıların eline geçmiştir. 14ncü asırda Türklerin eline geçen Kaynarca Kasabasında yerleşen Türklere YEN Türkleri denilmiştir. Kasabanın ismi 1920 yılına kadar YENE olarak anılmış bu tarihten sonra kaynayan memba sularının çok olması nedeni ile KAYNARCA adı verilmiştir.
Belediye Fırınının yanında papazın oturduğu ev hala dim dik ayakta güzel ve tarihi bir binadır.
Kaynarca, Turizm bakanlığı tarafından tanınan, Sultanlar Yolu trekking güzergahı üzerinde bulunmaktadır. Sultanlar Yolu Kanuni Sultan Süleyman'ın Viyana seferinde kullandığı yolu takip eden bir uluslararası bir trekking yoludur. Kaynarcamıza diğer ülkelerden de gelen ziyaretçilerimizin sayısı artmaktadır. Bölgemiz halkının her zaman yanımızda olduğunu görmek bizi mutlu ediyor. Sahip olduğumuz kaynakları korumak önemlidir. Çünkü doğal su kaynaklarımız azalırken insan nüfusu her geçen gün artış gösteriyor. Suyun insan yaşamında önemi çok büyüktür. Aslında ülkemiz su fakiri bir ülkedir. Yaklaşık olarak nüfusumuzun 100 Milyona ulaşılacağı tahmin ediliyor. Bu nedenle ülkemiz dünya sıralamasının altında olduğu için su fakiri ülke olarak kabul ediliyor. Biz bu yüzden sularımızı bilinçli tüketmek zorundayız. İsrafı önlemek için elimizden gelen çabayı göstermeliyiz. Kaynarca’dan sularımızı pırıl pırıl buradan gönderiyoruz. Sularımız Lüleburgaz’a gidene kadar 9 köye hayat veriyor. Suyun geçtiği yerlerde bulunan su değirmenleri çalışıyor, vatandaş tarlasını gönül rahatlığı içerisinde suluyor. Pancar ve çeltik ekimi bölgemiz için büyük önem arz ediyor. tekstil sektörlerinin Ergene Nehri’ni kirletmesiyle birlikte canlı yaşamını bırakın mikrop dahi yaşamıyor. Bu da insan sağlığını tehdit ediyor. Son dönemlerde bilindiği üzere kanser hastalıklarında bir artış söz konusudur. Bizim amacımız halkımızın sağlıklı olarak suya ulaşabilmesidir. Bu konuda Kaynarca halkı çok duyarlıdır. Sularımızı korumak için mücadelemize devam edeceğiz. Bu konuda bize destek veren herkese çok teşekkür ediyorum’’dedi.