Ak Parti Vize İlçe Başkanı Hasan Basri Korkmaz geçtiğimiz gün Namık Kemal Mahallesinde yaşayan roman vatandaşları Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi hakkında bilgilendirdi.
Namık Kemal Mahallesinde bulunan kahvehanede vatandaşlara hitap eden Ak Parti Vize İlçe Başkanı Hasan Basri Korkmaz “Biz diyoruz ki, 'PKK bir terör örgütüdür. FETÖ bir terör örgütüdür. Bunlar anayasaya hayır diyor. Biz, 'Hayır veren herkes haindir' demedik. Hayır veren de bu memleketin evladıdır, kardeşimizdir. Ancak teröristler 'Hayır' veriyor, bu da böyle biline. Geçen gün biri çıkmış televizyona, diyor ki; 'Evet çıkarsa denize dökeriz.' Biz sadece düşmanı denize dökeriz, seni de dökmeyiz. Sen ancak gafil olursun. Ama yine de ben onlara bir garanti vereyim. Onlar kendini bu mahallenin evlatlarından farklı hissedebilir, ama hiç korkmasınlar, korumaya falan gerek yok. Onlar da gelse bu mahalle onları da bağrına basar, Allah'a şükür. Çünkü bu mahallede kin yok, bu mahallede garez yok. Bu mahallede kesinlikle düşmanlık yok. Herkese dostluk var, herkese kardeşlik var, biz hep bunu gördük. 16 Nisan Türkiye’nin ikinci bir kurtuluş bayramıdır. İnşallah 15 Temmuz’da başlayan direnişin 16 Nisan’da yükselişini göreceğiz. Bütün kurumlar en sıkı şekilde FETÖ ile mücadelesini veriyor. Hiç kimse masum değil. Herkes cezasını çekecek. Masumları zaten yargı geri çeviriyor. İçimizdeki bu hainleri temizlememiz gerekir. Sandık güvenliği konusunda gerekli önlemler alındı. Birleştirmeler yapıldı. Hiç merak edilmesin. YSK bugüne kadar bütün seçimleri sağlıklı yapmıştır. Ben güveniyorum. Hiçbir sıkıntı da olmayacak. Millet sandığa gidecek ve hür iradesiyle oyunu kullanacak. Sandıklarda müşahitlerimiz var. Mevcut yönetim sistemi çok sorunlu, sıkıntılı bir sistem. Bugüne kadar birçok ekonomik ve siyasi kriz üretmiş bir sistem. Bu sistemde 28 Şubat'ı yaşadık mı? 27 Nisan bildirgelerini, 367 krizlerini yaşadık mı? Yine bu sistemde 17-25 Aralık'tan, Gezi hadiselerine, terörden Kobani meselelerine kadar birçok sorun yaşadık. En son 15 Temmuz hain darbe girişimini de bu yönetim sistemi içinde yaşadık. Mevcut yönetim sistemi mükemmel bir sistem olsaydı hepimiz korumaya çalışırdık, değişmesin diye uğraşırdık. Ama maalesef böyle değil. 2023 hedeflerine daha hızlı bir şekilde ulaşacağız inşallah. Belirsizliğin ortadan kalktığı, bürokrasinin azaldığı, karar alma süreçlerinin hızlandığı bir ortamda gerek kamu yatırımları, gerekse özel sektör yatırımları çok daha yüksek seviyeye çıkacak. Dolayısıyla gençlerimiz için istihdam imkanları genişleyecek, ihracatımız ve üretimimiz artacak. Artık o eski siyasi kutuplaşmalar bitecek. Siyasete uyum, uzlaşma kültürü gelecek. Bütün toplumsal kesimlere açılma ihtiyacı doğacak. Bu da milli birliğimizi kuvvetlendirecek, huzurumuzu pekiştirecek. Türk'üyle, Kürt'üyle, Zaza'sıyla, Arab'ıyla, Çerkez'iyle, Romanıyla bütün inanç gruplarıyla tüm toplumu kucaklayan adaylar gelecek. Dolayısıyla milli birliğimiz pekişecek, huzurumuz artacak. Devletsiz kalmanın, güçsüz düşmenin ne demek olduğunu Suriye'den, Irak'tan çevremizden maalesef görüyoruz. Bu ortamda Türkiye Cumhuriyeti olarak güçlü olmamız lazım. Bu fırtınalı zamanda güçlü bir devlet olmazsak başkaları gelip bize müdahale eder, bizi birbirimize düşürür, gücümüzü kırar ve bugün başka ülkelerdeki ortamı oluşturur. Nitekim 15 Temmuz'da bunu denediler, çok şükür beceremediler. Güçlü bir devlet olmanın yolu da güçlü bir yönetim sisteminden geçiyor. İyi bir yönetim sisteminiz olmazsa uluslararası alanda etkili bir aktör olamazsınız. Bölgenizde ve küresel düzeyde gücünüzü, yetkinizi ortaya koyamazsınız. Yeni yönetim sistemi çok daha etkili bir işleyiş getirecek, Türkiye'yi bölgesinde de dünyada da çok daha güçlü konuma ulaştıracak” dedi.