CHP Kırklareli Milletvekili Türabi Kayan, TBMM'de söz alarak gündeme dair konularda açıklamalarda bulundu.
Cumhuriyet Halk Partisi Kırklareli Milletvekili Türabi
Kayan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaptığı konuşmada 366 sıra sayılı Kanun
Teklifi'nin 6'ncı maddesinin Anayasa'nın 128'inci maddesinin ikinci fıkrasına
aykırı olduğunu dile getirdi. Teklifte yer alan sahil güvenlik personelinin
davranış kurallarının yönetmelikle düzenlenmesi, 668 sıra sayılı Kanun Hükmünde
Kararname'yle Jandarma Genel Komutanlığı ile Sahil Güvenlik Komutanlığı
İçişleri Bakanlığına bağlandığını ifade eden
Vekil Kayan
366 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 6'ncı maddesi üzerinde
Mecliste yaptığı konuşmada; “Teklifte yer alan sahil güvenlik personelinin
davranış kurallarının yönetmelikle düzenlenmesi, 668 sıra sayılı Kanun Hükmünde
Kararname'yle Jandarma Genel Komutanlığı ile Sahil Güvenlik Komutanlığı
İçişleri Bakanlığına bağlanmıştır.
Görevliler, görevleriyle ilgili hizmet esaslarını düzenleyen
211 sıra sayılı İç Hizmet Kanunu ve Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet
Yönetmeliği kapsamı dışına çıkarılmıştır. Teklifin 6'ncı maddesi Anayasa'nın
128'inci maddesinin ikinci fıkrasına aykırıdır. Kamu görevlilerinin özlük
hakları ile disipline ilişkin düzenlemeler de güvenlik korucularına ilişkin
Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçesiyle aynı yöndedir. Yönetmelikle
belirlenmesi hem Anayasa'ya aykırıdır hem de idareye gereksiz bir yetki
devretmektedir.
Değerli arkadaşlar, özellikle, bugün, Genel Başkanımızın da
grup konuşmasında söylediği gibi Türkiye'de son iki yıldır gübre fabrikalarında
muazzam bir kartelleşme vardır. Kartelleşme ve tröstleşme bizim yasalarımıza
göre yasaktır. Bu yasağa rağmen gizli bir şekilde yaptıkları kartelleşme,
sonuçta diğer şirketler tarafından ihbar edilerek bunların kartelleştiği ortaya
çıkmıştır ve mahkeme de bunları tespit edip hepsini cezalandırmıştır.
Bunlardan GÜBRETAŞ devlet kurumudur yani Tarım Kredi
Kooperatiflerinin kurumudur. Tarım Kredi Kooperatiflerinin Genel Müdürü ve
bugünkü Tarım Bakanımıza ben özellikle soruyorum: Bu gübre fiyatları bu kadar
yüksek olduğu zaman siz ne yaptınız, neredeydiniz ve nasıl böyle bir şeye
fırsat verdiniz? İkincisi de bir özel fabrika bu karteli, bu kartelleşmeyi,
mahkemenin verdiği kararları kabul ederek kartelde bulunduğunu beyan etmiş ve
30 milyon küsur cezayı kabullenerek bu parayı ödeyip kartelden ayrıldığını
söylemiştir.” ifadelerine yer verdi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde söz alan CHP Kırklareli
Milletvekili Türabi Kayan, “Ödenen cezalar çiftçinin cebine tekrar dönecek
midir?” dedi.
Vekil Kayan, mecliste gerçekleştirdiği konuşmanın devamında
şu ifadelere yer verdi; “Şimdi, değerli arkadaşlar, bunun gibi bir sürü fabrika
aynı şekilde gübre üretmiş, gübre fiyatlarını 2 lira 70 kuruştan 18 liraya
kadar çıkarmışlardır. Bu şu demektir: 6,5 kat çiftçimiz kazıklanmıştır. Sayın Komisyon, 6 kat çiftinin… Komisyon
Başkanı başka şeylerle meşgul değerli arkadaşlar.
Değerli arkadaşlar, 6,5 kat çiftçiyi dolandırıyorsunuz,
ondan sonra yetmiyor bunların şeyleri ortaya çıkıyor, özel sektör kabul ediyor
ve bunun cezasını ödüyor. Şimdi, bu ödenen ceza, alınan bu yüksek, fahiş fiyat
çiftçinin cebinden çıkmıştır. Peki, bu ödenen cezalar çiftçinin cebine tekrar
dönecek midir? Bu konuyu, Tarım Kredi Kooperatifinin, devletin kontrolünde olan
bir kooperatifin fabrikasının yaptığı bu eylemi Türkiye Hükûmeti, özellikle
bugünkü Tarım Bakanı nasıl değerlendiriyor? Bu konuda çiftçiden bir özür
dileyerek bu parayı iade etmeyi kabul ediyorlar mı? Bunu kendilerinden hassaten
bekliyoruz değerli arkadaşlar.
Yaptıkları sadece bunlarla da kalmış değil. Değerli
arkadaşlar, Türkiye'de devlete ait ne kadar yeşil alan varsa hepsini satıp
veyahut da inşaata döndürüp ranta çevirip bunların belli bir kısmını ceplerine
indirmenin peşindeler. Bunun çok özel bir bölgesini söyleyeyim size:
Lüleburgaz'da Şeker Fabrikaları şirketinin 6.600 metrekarelik bir arsası var,
Lüleburgaz'ın en kıymetli bölgesinde; hızlı bir şekilde nüfusu geliştiği için
orta yerde kalmıştır, ticari bölgede kalmıştır ve en kıymetli arsalarından biri
olmuştur. Bugün Hükûmet bu arsayı satılığa çıkarmıştır, paraya ihtiyacı var
herhâlde; paraya hem kendilerinin ihtiyacı var hem de -bizim bildiğimiz
kadarıyla- yandaşlarının yani 5'li çetenin ihtiyacı var.
Değerli arkadaşlar, çiftçinin binbir güçlükle oluşturduğu
bütün bu kurumlar devlet tarafından satılmıştır, peşkeş çekilmiştir daha
Türkçesi ve bir kısmı da yandaşlara, özellikle 5'li çeteye verilerek AVM'ler ve
bunun gibi rezidanslar yapılarak hem kendilerinin hem de 5'li çetenin cebini
doldurmakla meşgul olmakla kalmamıştır.
Değerli arkadaşlar, bu zatlar yurt dışına çıkmıştır, yurt
dışında da çeşitli gayrimenkuller edinerek, bunları aynı zamanda kendi
çocuklarına vakıflar kurdurarak, bu vakıfların yönetimine bunları tayin ederek
oradaki vakıfların bütün yaptıkları işlere bunlar yetkili kılınmıştır. Bu
konuda sizleri uyarıyorum. Sayın Komisyon, inşallah, bize doğru dürüst cevap
verirsiniz, inşallah, Türk milleti de bu verdiğiniz cevaplardan yeterli
memnuniyet sağlar diyorum.”