reklam
reklam
DOLAR 34,5467 % 0.18
EURO 36,0147 % -0.62
STERLIN 43,3470 % -0.52
FRANG 38,6490 % -0.66
ALTIN 3.005,46 % 1,47
BITCOIN 97.556,65 -1.32

Kaza “Geliyorum” Dedi

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi :
Kaza “Geliyorum” Dedi
reklam

Lüleburgaz İlçe Emniyet Müdürlüğü önünde bulunan orta refüje çarpan araç sürücüsünün alkollü olduğu anlaşıldı.

29 Ocak’ta saat 04:20’de Yaman ışıklı kavşakta meydana gelen kazada, Y.K. isimli sürücü İlçe Emniyet Müdürlüğü önüne geldiği sırada kontrolünü kaybederek orta refüje çarptı.

Polisin yaptığı incelemede, Y.K.’nin sürücü belgesi olmadan alkollü bir şekilde araca bindiği, Babaeski istikametinden Yaman Işıklı kavşağa geldiği sırada kontrolünü kaybederek kaza yaptığı iddia edildi.

Y.K.’nin alkol muayenesinde 1.57 promil alkollü olduğunun tespit edildiği bildirildi.

Alkollü olarak araç kullanılmanın zararları

Alkollü olarak araç kullanılması, pek çok sayıda kazanın sebebini oluşturmaktadır. Çünkü alkol miktarı arttıkça, kandaki oksijen oranı azalır. Bunun sonucunda yeterince oksijen alamayan beyin, fonksiyonlarını kaybetmeye başlar. Bu durumda sürücü üzerinde çeşitli fiziksel ve psikolojik bozukluklara yol açar.

Alkol insan vücudunu sinsice etkilemeye ve ele geçirmeye başlar. Alkol alan sürücüler kendilerinde bir rahatlama ve gevşeme hissederler. Bunun paralelinde kendilerinde sahte bir güven duygusu oluşur. İnsanların çoğu daha fazla içerek bu duyguyu güçlendirmek ister ve bunun sonucunda da alkol limitleri aşılır.

Eğer kişi, böylesi durumlarda iken araç kullanmakta ısrar ederse kaza yapması kaçınılmaz hale gelir. Parçalanmış cesetler ve araçlar, etrafa yayılmış içki şişeleri son günlerde karşımıza çıkan kaza sahnelerinin acı görüntülerini oluşturmaktadır.

Alkolün trafik kazalarına sebep olmasının iki temel esası vardır. Bunlar alkolün sürücü üzerinde yaptığı “Uyarıcı” ve “Uyuşturucu” etkilerdir.

Alkolün Uyarıcı Etkileri 

Alkolün sürücüler üzerindeki ilk etkileri psikolojik alanda kendini gösterir. Bu etkiler aynı zamanda alkolün uyarıcı etkilerini oluşturur.

Çok değil, kandaki alkol oranının sadece on binde bir düzeyine çıkması, bu etkilerin belirmesi için yeterlidir.

Alkol alındıktan sonra bazı konulardaki çekingenlikler azalır. Bu aklın ve sağduyunun azalması anlamını taşır. Bunların başında korku gelir. Sürücüde korkunun azalması ve kendine güvenin artması alkol alındığında söz konusu olur. (Bunun cesaretle ya da korkaklıkla bir ilgisi yoktur) Bu gelişmeler sonucunda sürücü risk almaya yönelik davranışlarda bulunma eğilimine girer. Yüksek hız ve tehlikeli manevralar yapma girişimlerinde büyük bir artış görülür. Bu davranışlarda sürücünün hata ve kaza yapma ihtimali yükseltir. Öncelikle, trafik akışının ve düzeninin bozulmasına sebep olur. Giderek kendi güvenliği ile birlikte yolu kullanan diğer sürücü ve yayalar açısından da tehlikeli olmaya başlar.

Ayrıca alınan alkol, sürücünün kazanılmış pozitif alışkanlıklarından vazgeçmesine ve hatta kendini kontrol edememe durumuna neden olur. Kişi normal hayatında ne kadar kurallara uyan ve diğer insanlara karşı ne kadar saygılı birisi olursa olsun, alkol alınca bu alışkanlıklarından vazgeçebilir. Böylesi bir durum sürücünün kendini kontrol edememesi sonucu bildiklerini yanlış yapmasına sebep olur.

Bunun yanı sıra sürücülerde alkol sonucu oluşan akıl yolundan sapmış cesaret artışı, bu kişilerin düzensiz ve dengesiz bir kişilik sergilemelerine sebep olur. Genel sürücü davranışlarında görülen bu etkilerin yanı sıra, alkolün araç kullanma becerisi üzerinde de olumsuz etkileri bulunmaktadır.

Özellikle şuur dışı cesaret artışı sonucu girişilen tehlikeli manevralar sonucunda içine girilen zor durumlarda sürücü kontrolü kaybeder. Alkollü sürücülerin sebep olduğu pek çok kazanın ana nedeni budur.

Alkolün uyuşturucu etkileri

Kandaki alkol miktarının artmasıyla vücudumuzda ve özellikle beynimizde neler oluyor, ona bir bakalım.

Alkolün sürücüler üzerinde kazalara sebep olan ikinci önemli yönü,“uyuşturucu” etkisidir. Bunlar arasında en belirgin olanı yorgunluk ve dikkat azalmasıdır. Bu etki, kandaki az alkol oranlarında dahi kendini gösterir. Alkol miktarı arttıkça, kişinin denge, görme ve işitme gibi beyinsel fonksiyonlarında azalmalar ortaya çıkar. Kas kontrolü ve dikkat gibi çok önemli duyu ve kontrol kabiliyetleri azalır.

Alkollü sürücü etrafında olan ve hızla akıp giden olaylar zincirini kavramakta ve takip etmekte çok güçlük çeker. Genel olarak dikkatsiz ve uyuşuk bir davranış sergileyen sürücüde bu olumsuzluklar sonucunda intikal ve algılama eksikliği başlar ve giderek çoğalır. Bu durumda sürücünün reaksiyon süresi uzar.

Alkolün etkileri altındaki sürücünün önüne, aniden bir canlının veya bir aracın çıkması halinde, alkolsüz sürücüye oranla, kavrama, intikal, fren ve durma mesafesi artar. Bu artışa paralel olarak kaza yapma ihtimali otomatik olarak yükselir.

Alkollü sürücü ani durumlarda gereken tepkileri, gereken süre içinde verememektedir. Verdiği kararların ise yanlış olma ihtimali çok yüksektir. Şunu kesinlikle unutmamalıyız. Her yıl alkollü araç kullanma sonucu pek çok kaza oluşmakta ve pek çok insanımızı bu kazalarda kaybetmekte ve adeta sıranın bize gelmesini beklemekteyiz. Bunu engellemek elbette ki trafiği kullananlar olarak bizim elimizdedir.

Eğlenmek ve keyif almak için alınan alkol yüzünden, karayolunu kullanan diğer yaya ve sürücülerin hayatını karartmaya kimsenin hakkı yoktur ve olmamalıdır.