reklam
reklam
DOLAR 34,2906 % 0.16
EURO 37,0922 % -0.36
STERLIN 44,6008 % -0.04
FRANG 39,5736 % 0.02
ALTIN 3.029,35 % 0,58
BITCOIN 67.604,01 0.761

“ABD’nin İkinci İsrail Girişimine İzin Verilemez”

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi :
“ABD’nin İkinci İsrail Girişimine İzin Verilemez”
reklam

Vatan Partisi Lüleburgaz İlçe Örgütü geçtiğimiz gün tüm il ve ilçe örgütleriyle eş zamanlı olarak bir basın açıklaması yaptı.

Vatan Partisi Lüleburgaz İlçe Örgütü yaptıkları basın açıklamasında, Sözde bağımsızlık referandumu girişimini tanımıyoruz. Gerçekleşmesi halinde sonuçlarını da tanımayacağız dediler.

Vatan Partisi Lüleburgaz İlçe Örgütü tarafından yapılan basın açıklamasında şunlar kaydedildi; “Kamuoyunun da bildiği üzere 25 Eylül 2017 tarihinde Irak'ın kuzeyinde; uluslararası anlaşmalara, Irak Anayasasına ve bölge güvenliğine aykırı bir şekilde sözde Kürdistan için bağımsızlık referandumu düzenlenecek. Vatan Partisi olarak bu emperyalist girişimle ilgili görüşlerimizi net biçimlerde ifade ettik, etmeyi de sürdüreceğiz.

Sözde bağımsızlık referandumu girişimini tanımıyoruz. Gerçekleşmesi halinde sonuçlarını da tanımayacağız. Bu girişimi “ikinci İsrail” girişimi olarak adlandırıyoruz. Kurulmak istenen sözde bağımsız devlet, söylendiği gibi bir “Kürt” devleti değildir.

Sözde bağımsız Kürt devleti girişimi, Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyinden Akdeniz'e ulaşmayı hedefleyen, Türkiye ve İran'ın toprak bütünlüğünü de yok sayan bir kukla devlet girişimidir. Barzani bir taşerondur amaç Akdenize uzanan terör koridoru 1991 yılında Irak'ın ABD tarafından işgaliyle kendisine alan bulan ve 2003 yılındaki işgalle Irak'ın kuzeyinde "bölgesel yönetim" sıfatını alan Barzani yönetimi, PKK ile birlikte, ABD'nin Türkiye, Irak, İran ve Suriye'yi istikrarsızlaştırma ve bölme planının taşeronudur. ABD ve İsrail, hem Barzani, hem de PKK/PYD eliyle Türkiye'nin bütün güney sınırını kapsayan, üstelik Kerkük ve Musul gibi tartışmalı bölgeleri de içine alan bir proje devleti yaratmak istiyor.

Barzani'nin kukla devleti ile PKKWYD eliyle Suriye'nin kuzeyinde oluşturulan sözde kantonlar, aynı planın parçalandır. Nitekim Barzani referandumundan birkaç gün sonra bu kez de PYD' nin sözde kantonlarında referandum yapılacağı açıklanmıştır.

Bir yandan Kerkük ve Musul'un doğal kaynakları ABD ve İsrail eliyle gasp edilirken, bir yandan da Türkiye, Irak, İran ve Suriye'nin toprak bütünlüğünü tehdit edecek bir terör koridoru oluşturulacaktır. Nihayetinde Türkiye'nin, Suriye'nin, İran'ın ve Irak'ın bölünmesi hedeflenmektedir. Barzani de bu niyetleri sözde referandumun propaganda çalışmalarında açıkça ortaya koymuştur. Barzanilerin, reklam kampanyalarında gösterdikleri haritalarda oy istedikleri sözde Kürdistan Kars'tan Sivas'a, Adana'dan Hatay hattına kadar ülkemizin topraklarını da kapsıyor. Barzaniciler, "Türkiye'yi de böleceğiz iddiasıyla oy toplamaktadır.

İsrail ve ABD desteği. İsrail ve ABD ise bu sözde bağımsızlık referandumunun her yerindedir. Hem İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu hem İsrail Adalet Bakanı Ayalet Shaked hem de İsrail Genelkurmay Başkanı Yardımcısı Yair Golan, sözde bağımsızlık referandumuna desteklerini açıkça beyan etmişler, dahası, Bağımsız Kürdistan'ın İsrail' in büyük çıkarlarına uygun olduğunu belirtmişlerdir. Yıllardır Filistin topraklarını, Birleşmiş Milletler kararlarına rağmen gasp etmekte ısrar eden ve on binlerce masum Filistinliyi katleden İsrail'in Barzani'ye olan bu sevgi ve ilgisi herkes için uyarıcı olmalıdır. Bu yönüyle referandum yalnızca bölge ülkelerini değil bütün insanlığı tehdit etmektedir.

ABD de bu sözde bağımsızlık referandumun her yerindedir. Bugünlerin hazırlanmasında ABD'nin rolü belgelerle kayıtlıdır. Pentagon'dan yapılan yarım ağızlı "referandum ertelenmeli" açıklamalarının hiçbir değeri ve gerçeği yansıtan tarafı yoktur” dediler.

Yapılan basın açıklamasında da 6 maddeyle çözüm anlatıldı.

Basın açıklamasında yapılan 6 maddelik çözüm ile ilgili açıklamada şunlar kaydedildi; “Hükümet, etkisi sınırlı olan açıklamalar yerine hızla harekete geçmelidir. Sözle değil yaptırımlarla referandumu iptal etme yoluna gidilmelidir Vatan Partisi olarak Türkiye'nin milli güvenliği açısından en önemli kırmızı çizgilerinden biri olan Irak'ın kuzeyindeki sözde devlet girişimine karşı acil bir eylem planı öneriyoruz.

1 – Ankara'daki Erbil temsilciliği derhal kapatılmalı ve temsilciler sınır dışı edilmelidir.

2 – Barzani yönetiminin nefes borusu konumunda olan Habur Sınır Kapısı'nın, referandumdan vazgeçilmediği takdirde 3 gün içinde kapatılacağı Hükümet tarafından ilan edilmelidir.

3 – Barzani yönetiminin Türkiye üzerinden yaptığı petrol sevkiyatının referandumdan vazgeçilmediği takdirde 3 gün içinde durdurulacağı Hükümet tarafından ilan edilmelidir.

4 – Hükümet, TBMM'yi acilen toplantıya çağırmalı, TBMM söz konusu referandumu tanımayacağını ve Türkiye'nin milli güvenliği için her türlü tedbiri alacağını ilan etmelidir.

5 – Hükümet, Suriye yönetimi ile sorunlarını bir kenara bırakarak, Irak, İran ve Suriye hükümetleriyle bir araya gelerek bu girişimi durdurmak için her türlü seçeneği görüşmelidir.

6 – Türkiye'nin ulusal çıkarlarıyla hiçbir ilgisi olmayan ve ABD, İsrail, PKK ve Barzani'ye hizmet eden Adana'daki İncirlik üssü, ABD'nin kullanımına kapatılmalı ve Türk ordusunun denetimine verilmelidir.

Bölge devletlerinin ve milletlerinin bu saldırganlığı durduracağından eminiz. Vatan Partisi olarak devletin ve milletin bütün güçlerini seferber ederek ABD-İsrail saldırganlığına karşı sonuna kadar mücadele edeceğimizi ilan ediyoruz.

Vatan Partisi olarak ikinci İsrail girişimine karşı seferberlik başlatıyoruz. 16 Eylül Cumartesi günü saat 13.00'de Adana İncirlik üssü üzerinde kitlesel basın açıklamasıyla başlattığımız eylemlerimiz tüm Vatan Partisi İ1 ve İlçe Örgütlerimizde devam etmektedir.  Bu gün burada da bu amaçla toplandık.

Önümüzdeki hafta içinde Türkiye genelinde "İncirlik Üssü ABD'nin kullanımına kapatılsın" ve "Habur sınır kapısı kapatılsın" talepleriyle topladığımız yüz binlerce imzayı da ilçe merkezlerinden TBMM Başkanlığı'na göndereceğiz” dediler.