CHP Lüleburgaz İlçe Başkanı Devrim Gündüz ve ilçe teşkilatı üyeleri Milletin Sesi Mitinginde yerini aldı.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,
Maltepe’ de Milletin Sesi Mitinginde partilileri ile bir araya geldi. Ülke
çapından CHP üyeleri yoğun katılımı ile gerçekleşen mitinge CHP Lüleburgaz İlçe
Başkanı Devrim Gündüz, partililer ve Lüleburgazlı vatandaşlarda yerini aldı.
Genel Başkan Kılıçdaroğlu miting alanında gerçekleştirdiği konuşmada
şu ifadelere yer verdi;
“Sevgili İstanbullular, sarayın üstünü örtmek istediği
ekonomik krizin acı gerçeklerini halkımızdan az önce dinlediniz. Ülkemiz ağır
bir ekonomik buhranın içindedir. Bu hakka, hukuka ve adalete sırt çevirmenin
sonucudur. Bu ekonomi adaletsiz yönetimin sonucudur. Milyonlarca aile, ağır
yoksulluk içinde geçinemiyorlar. Gençleri umutsuzluğa mahkum etmek istiyorlar.
Enflasyon yüzde 150’lilere dayanmış, onlar emeklinin bayram ikramiyesine tek
kuruş zammı dahi çok görüyorlar.
Sevgili İstanbullular ve sonuç; yüzbinlerin tiranlıktan
kaçmaya çalışması. En değerlimizi gençlerimizi kaybediyoruz, gençlerimizin
yüzde 70’i yurt dışına gitmek istiyor. 550 bini gitti bile. Bu saray ve
şürekasının tek yapabildiği hamasi söylemler. Bu söylemleri geliştiriyorlar.
Onların hamasi söylemlerinden de, yalanlarından da hepimiz bıktık. Hep aynı
muhabbetler yapıyorlar. Dikkat buyurunuz; ağızlarını açtıklarında yok efendim
2023, yok efendim 2071, yok efendim dış güçler, yok efendim Almanlar bizi kıskanıyor,
yok efendim Japonya bizi kıskanıyor, yok efendim anlaşmalarda gizli maddeler
var. Bunlar tamamı yalan, yalan ve yalan. Çok uzun süredir söyleyecekleri elle
tutulur hiçbir şey kalmadı artık. Ama az kaldı sevgili İstanbullu kardeşlerim
az kaldı. Uzun zamandır değişim rüzgarları esiyor. Türkiye değişime hazır.
Çiftçimiz bu değişime hazır, işçisi, memuru, bürokratı bu değişime hazır.
Esnafı, sanayicisi, tüccarı bu değişime hazır. İthalatçısı, ihracatçısı,
turizmcisi bu değişime hazır. Balıkçısı, taksicisi, apartman görevlisi bu
değişime hazır. Ve her şeyden önemlisi bu değişime gençler hazır, kadınlar
hazır.
Bizler bu değişime hazırız. Kollarımızı sıvayıp hemen
çalışmaya başlamak zorundayız. Ekonomiyi yeniden inşa etmek zorundayız.
Yolsuzluk yapanların, kul hakkı yiyenlerin kim olduklarına bakmadan hepsinin
kafalarına inmek zorundayız. Sarayın ve o fotoğrafçı suç işleri bakanının
elinden yetkiyi aldığımız an hepsinin bu beşli çetelerin tamamının defterini
dürmek zorundayız.
Sevgili halkım, biz bu beşli çetelerin kurduğu düzeni
bozacağız. Bunların düzenine çomak sokacağız, kan emicileri sırtımızdan söküp
atacağız. Buraya bir parantez açıyorum. Beşli çetelere, mafyalara, baronlara
seslerini çıkarmayanlar, onlarla iş tutanlar iyilikte yarışan belediyelerimize baskı
kuruyorlar. Onların halka hizmetini engellemek istiyorlar. Ama belediye
başkanlarımız siyasi talimatla kurulan bütün baskıları, kumpasları aşarak,
entrikaları boşa çıkararak halka hizmetlerini sürdürüyorlar ve sürdürecekler.
Sevgili dostlarım, bu düzen haramilerin düzenidir.
Biliyorsunuz milyonların sesi olmak için bir hafta süreyle karanlıkta kaldım. O
zaman söylemiştim yine tekrar edeyim. Ben neoliberalizme karşıyım. Bırakın
halkı sömüren sömürsün piyasa kendi dengesini bulur söylemine karşıyım. Türkiye’de
toplumun belleğine yerleştirilen bu anlayış iktidar destekli sömürme ve
köleleştirmeye dönüştü. Bu yüzden insanların geçim kaynaklarını korumak ve yeni
fırsatlar yaratmak için devletin müdahil olması gerektiğine inanıyorum. Evet
vergide indirim istiyorum. Ancak bunu yapabilmek için kamu maliyemizin
sürdürülebilir bir temele oturtulması gerektiğine de inanıyorum. Mali
sorumluluğa inanıyorum. Vatandaştan toplanan verginin hesabının vatandaşa
verilmesi gerektiğine inanıyorum. Suçla mücadeleye inanıyorum. Buraya bir
parantez daha açacağım. İki kadın gazeteci, sadece işlerini yaptıkları için
tehdit ediliyor. Lafı dolandırmadan açıkça ifade ediyorum. Paramiliterlere,
mafyalara, uyuşturucu baronlarına, kendini derin devlet olarak ilan eden
müptezellere, SADAT’a, aslika meczuplarına, olur da bu onurlu gazetecilerin
tırnağına zarar gelirse siz kendinizi unutun. Bir daha açık söylüyorum unutun
kendinizi.”