reklam
reklam
DOLAR 34,5533 % 0.18
EURO 36,6250 % 0.07
STERLIN 43,8655 % 0.17
FRANG 39,1121 % 0.07
ALTIN 2.926,31 % 0,21
BITCOIN 92.367,63 1.01

“Bu Vurdumduymazlıktır”

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi :
reklam

İl Başkanı Mustafa Abdurrezzak, gündem değerlendirmelerini Kırklarelili partililere iletti.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu,
düzenlediği haftalık basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde
bulundu. Ülke gündeminde yer alan pek çok konu hakkında açıklamalarda bulunan
Genel Başkan Karamollaoğlu’nun görüşleri Kırklareli İl Başkanı Mustafa Abdurrezzak,
tarafından paylaşıldı. 16 gündür ülke ve millet olarak yakın tarihimizin en zor
ve acı dolu günlerinin yaşandığını ifade eden Genel Başkanı Karamollaoğlu, 6
Şubat tarihinde Kahramanmaraş merkezli ve daha iki gün önce de Hatay merkezli
meydana gelen depremlerin sadece o bölgeyi değil, ülkenin tamamını derinden
sarstığını belirtti.

Hayatını kaybeden vatandaşlara bir kez daha Allah’tan
rahmet, geride kalanlara sabır ve baş sağlığı, yaralılara da acil şifalar
dileyen Genel Başkan Karamollaoğlu’nun ifadeleri İl Başkanı Abdurrezzak,
tarafından şu şekilde aktarıldı;

 “Türkiye’mizin bir
deprem ülkesi olduğunu bilmeyen var mı? Sormak bile abes! 7’den 77’ye herkes bu
gerçeği biliyor; dahası bugüne dek onlarca kez de acı bir şekilde bu gerçek
tecrübe edilmişti. Peki bu gerçeğin bilinmesine rağmen, yetkililer tarafından
gerekli hazırlıklar yapılmış ve yeterli tedbirler alınmış mı? Maalesef hayır!
Yaşanan bir depremi, büyük bir afete çeviren ve yıkımın boyutlarını artıran şey
işte bu vurdumduymazlıktır! Deprem öncesi ciddiyetsizlik, deprem anındaki
acziyet ve sonrasında koordinasyon konusundaki beceriksizlik maddi ve manevi
kayıplarımızı kat be kat arttırmıştır. Bu bölgede, tarihi tam olarak bilinmese
de, tahmini olarak beklenen bir deprem konusunda onlarca uzman, yüzlerce kez
uyarmıştı. Yapılması gereken hazırlıklar hususunda belki binlerce rapor
hazırlanmış; Allah aşkına hangisi dikkate alındı? Depreme hazırlık konusunda
neler yapıldı, daha doğrusu neler yapılmadı? Bunları sormak her bir
vatandaşımızın hakkı olduğu gibi, biz muhalefet partilerinin de sorumluluğudur;
bunlara cevap vermek ise iktidardakilerin görevidir!”

Her Şeyin Pahalı
Olduğu Ülkemizde İnsan Canı Neden Bu Kadar Ucuz

Deprem öncesi defalarca kez hatırlatılan hususları şimdi bir
kez daha sormak istediklerini dile getiren Genel Başkanımız Temel
Karamollaoğlu, AFAD başta olmak üzere, ilgili tüm kurumlarımız yeterli ve
liyakatli kadrolara sahip miydi? Özel İletişim Vergisi başta olmak üzere,
toplanan vergiler bugüne kadar nerelere harcanmıştır? İmar aflarıyla birtakım
mağduriyetlerin giderilmesinin yanında, “oy kaygısıyla” kaç bin hasarlı bina
görmezden gelinmiş ve bunlardan kaçı bu depremde yıkılmıştır? Bugüne dek
Türkiye genelinde; kaç bina kontrol edilmiş, kaçında hasar tespit edilmiş ve bu
tespit edilenlerin kaçı için işlem yapılmıştır? İnsanlarımızın 5-10 bin lira
kira ödediği, en az 2-3 milyon ödeyip satın aldığı evlerinin adeta kendilerine
mezar olduğu bu çarpık sistemin sorumluları kimlerdir Allah aşkına! Her şeyin
ama her şeyin pahalı olduğu ülkemizde, insan canı neden bu kadar ucuz? Anlamak
mümkün değil! ifadelerine yer verdi.

Genel Başkan Temel Karamollaoğlu’nun deprem felaketi ve
gündem ilişkin açıklamalarını Kırklarelili partilere ileten Saadet Partisi
Kırklareli İl Başkanı Mustafa Abdurrezzak, ekonomi ve eğitim hakkındaki
görüşleri aktarırken şu ifadelere yer verdi;

 “Gelinen noktada,
işte tüm bunlar sorulmasın, dile getirilmesin yönünde bir çaba sarf edildiğini
ve istendiğini belirten Genel Başkanımız Temel Karamollaoğlu, Beyefendiler
bunları soranları not alıyorlarmış, tek tek defter tutuyorlarmış! Uzmanların
dile getirdiklerini not almayanlar, yapılacak hazırlıkların defterini
tutmayanlar; elbette ancak bunları not alır! Hodri meydan! Biz de
vatandaşlarımız da notlarımızı aldık, defterimizi tutuyoruz! Zira birlik ve
beraberlik çağrımız sizin nezdinizde yine karşılık bulmadı, yine çözümü değil
algıyı öncelediniz. Şefkat ve merhameti değil öfke ve nefret dilini tercih
ettiniz, en azından bu kez kucaklayıcı olabilirdiniz fakat siz yine kutuplaştırmayı
tercih ettiniz! ‘Beton karın doyurmaz’ dedik, ‘aşırı ve yanlış betonlaşma
öldürür’ dedik, dinletemedik; şimdi yine insanı değil inşaatı önceliyorsunuz;
hem de müthiş bir acelecilikle! İnsanın yüreği yanıyor; her seferinde en yanlış
kararlar nasıl alınıyor hakikaten akıl alır gibi değil! Diyelim deprem öncesi
yıllarca hazırlık yapılmadı tamam; peki afet sırasında ve sonrasında nasıl bu
denli beceriksiz bir süreç yönetildi? Her şeyin panzehiri ve çözümü olarak
sunulan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi değil miydi? Bu sistemin en büyük
avantajı “hızlı karar almak” olarak takdim edilmişti, öyleyse neden müdahalede
bu kadar geç kalındı? Kolluk kuvvetleri, madenciler ve iş makineleri neden
bölgeye bu kadar geç sevk edildi? Çok net bir şekilde soruyoruz: Ülkemizin en
disiplinli gücü olan ordumuz, hazırlıklı olmasına rağmen 100 bin Mehmetçiğimiz
ilk andan itibaren niye sahaya indirilmedi? Daha ilk saatlerde 4. seviye alarm
durumu ilan edilmişken, yani durumun vahameti anlaşılmışken; peki neden
insanlar günlerce enkaz altında ve yakınları da enkaz başında iş makinesi
bekledi? İlk 48 saat çok ama çok önemlidir. Özellikle bu kritik süreçte, enkaz
çalışmaları için gerekli ekip ve ekipmanların yönlendirilmesi, temel
ihtiyaçların giderilmesi ve yardım faaliyetlerinin doğru koordine edilmesi
hususunda nasıl bu denli beceriksiz bir yönetim anlayışı sergilendi?

Üniversiteler Derhal
Açılmalıdır

Binlerce canın kaybedildiğini, on binlerce yaralının
olduğunu ve milyarlarca lira da maddi kayıp yaşandığını ifade eden Genel Başkanımız
Karamollaoğlu, hâlâ enkaz altında olan belki binlerce insanın olduğunu, bu
kışta soğukta üşüyen, günlerdir bir çadır bekleyen vatandaşların varlığından
haberdar olduklarını söyledi.

Yakınlarını, evini, barkını, her şeyini kaybetmiş
insanlarımız olduğunu belirten Genel Başkanımız Temel Karamollaoğlu, Ciddi bir
sınavla, oldukça kritik bir süreçle karşı karşıyayız. Bugüne kadarki yanlış
anlayışla, süregelen bu çarpık zihniyetle bunun altından kalkmamız mümkün
değildir! Düşünün ki, akıllarına ilk gelen şey okulları kapatmak! Onlarca
alternatif arasından yine en yanlış kararı nasıl aldılar anlamak mümkün değil!
Neden her seferinde ilk vazgeçilen şey eğitim oluyor, neden sürekli aynı
hatalar tekrar ediliyor? Bu yanlış karardan 2 ay sonra dönmek bir şey ifade
etmez; hemen bu yanlıştan vazgeçilmeli, üniversiteler derhal yüz yüze eğitime
başlamalıdır diye konuştu

Haber: Sibel Tuna

Foto: Mustafa Abdurrezzak Sosyal Medya Hesabı