reklam
reklam
DOLAR 34,2906 % 0.16
EURO 37,0922 % -0.36
STERLIN 44,6008 % -0.04
FRANG 39,5736 % 0.02
ALTIN 3.029,35 % 0,58
BITCOIN 67.291,80 -1.524

Cumhuriyet Halk Partisi ‘Hayır’ları Çoğaltıyor!

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi :
Cumhuriyet Halk Partisi ‘Hayır’ları Çoğaltıyor!
reklam

Cumhuriyet Halk Partisi Kırklareli Milletvekili Vecdi Gündoğdu ve Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu; CHP Kırklareli İl Başkanlığı tarafından organize edilen referandum çalışmalarına katıldılar.

Geçtiğimiz gün Kırklareli’de faaliyet gösteren esnafları ziyaret ederek anayasa değişikliği hakkında görüşlerini aktaran Vekil Gündoğdu ve Başkan Kesimoğlu daha sonra Çarşamba Pazarı’nda bulunan esnaf ve vatandaşlarla bir araya geldiler. Gerçekleştirilen referandum çalışmasına CHP Kırklareli İl Başkanı Ünal Başkur, CHP Kırklareli Merkez İlçe Başkanı Gürcan Gültekin, kadın kolları üyeleri ve çok sayıda partili katıldı.

Konuyla ilgili açıklamada bulunan CHP Kırklareli Milletvekili Vecdi Gündoğdu “AKP iktidarı ve emrindeki polisi, savcısı, hâkimi milletten korkmasalar neredeyse HAYIR demeyi yasaklayacaklar. Daha fazlasını yapamıyorlarsa bilinsin ki korkudan. Esen rüzgârdan gelen HAYIR sesinden. Bu referandum sürecinde tarafsız, bağımsız olması gereken polis, hakim ve savcılarımız adeta emir kulu oldu. İstanbul’da devam eden gazeteciler davasında 21 gazeteciyi serbest bırakan mahkemenin, savcısı mahkeme başkanı ve hâkimleri hemen o gece görevden alındı ve serbest bırakılan şüpheliler bir başka mahkemece tutuklandı. Siyasi iktidarın, ‘Tarafız ve bağımsız yargı için evet’ sloganlarının yer aldığı afişler astırdığı bugünlerde, bir davada tahliye kararı veren hakimlerin ertesi gün açığa alınması tam bir skandaldır. Hakimler bu saatten sonra nasıl tarafsız karar verebilecektir? Bu şartlarda yargıdan adil olmasını beklemek mümkün müdür? Bu adalet değil, olsa olsa diktatörlüğün ayak sesidir. Referandum öncesinde eşitsizlik, adaletsizlik maalesef bunlarla sınırlı değil. HAYIR kampanyası yürüten siyasetçilere birçok yerde salon bile verilmezken, HAYIR çalışması yapılan salonlar korunamazken, devletin olanaklarını kullanan cumhurbaşkanı, başbakan hatta bakanlar, sözüm ona resmi açılış, resmi ziyaret adı altında evet kampanyası yürütüyor. Camilerden öğrenci yurtlarına, belediye otobüslerinden okullara kadar her yerde devletin olanakları evet kampanyası için kullanılıyor. Hepimiz kendi ülkemizde, kendi bayrağımız altında huzur içinde yaşamak istiyoruz. Birlikte yaşamak istiyoruz. Herkesin işi olsun, herkesin aşı olsun. Herkes hayattan tad alsın istiyoruz. Bunun için mücadele ediyoruz. Bunun yolu demokrasiden geçiyor, tek adam rejiminden geçmiyor, yani milli iradeden yani sizden geçiyor. Size güveniyoruz. Size inanıyoruz. 16 Nisan’da sandığa gideceksiniz oylarınızı kullanacaksınız. Oylarınızı demokrasiden yana kullanın, tek adam rejiminden yana kullanmayın. Teklik Allah’a mahsustur, kula mahsus değildir. Bunu da kimse unutmasın. İnşallah 17 Nisan’da güzel bir Türkiye’ye hep birlikte uyanmış oluruz. Bugüne kadar biz hep şunu gördük. Cumhurbaşkanı seçilir, Cumhurbaşkanı 80 milyonu temsil eder ve Cumhurbaşkanı tarafsızdır. Şimdi önünüze konulan modelde Cumhurbaşkanı aynı zamanda partinin Genel Başkanı olacak. Nasıl tarafsız olacak? Bana çıkıp bir Allah’ın kulu söylesin bir partinin Genel Başkanı tarafsız olur mu, olmaz mı? Bir partinin Genel Başkanı tarafsız olamaz. Ben tarafsız olamam. Neden? Bizim bir parti var, partinin bildirgesi var, partinin programı var, partinin ilkeleri var biz onları savunuruz. Binali Bey tarafsız olabilir mi? Olamaz. Onunda partisi var, onunda programı var, onunda ilkeleri var. Devlet Bey olabilir mi? Olamaz. Milletvekilleri de olamaz. Bizim yemin metnimizde tarafsızlık kuralı yoktur. Sadece Cumhurbaşkanında tarafsızlık vardır tarafsızlık üzerine yemin eder. Neden? 80 milyonu temsil ettiği için. Partinin Genel Başkanı olan bir kişi 80 milyonu temsil edebilir mi? Biz doğruları söylediğimiz için panik içinde kalıyorlar. Vatandaşa söyleyeceğiz, anlatacağız, anlatmak zorundayız. Bir devlet partisi kurmak istiyorlar. Bir parti devleti daha doğrusu. Ne demek parti devleti? Cumhurbaşkanı partili, bakanlar partili, başkan yardımcıları partili, valiler partili, kaymakamlar partili, hakimler partili. Böyle bir düzen olur mu arkadaşlar? Böyle bir düzene izin verecek misiniz? Böyle bir düzen Türkiye’yi felakete sürükler. Çok partili düzen, demokratik bir düzen, herkesin düşüncelerini özgürce ifade ettiği bir düzen, hukukun üstünlüğünün olduğu bir düzen başımızın üstüne hiç itirazımız yok. Hangi parti iktidara gelirse başımızın üstüne. Vatandaşın oyuna da, tercihine de hep saygı duyduk, saygı duymaya da devam edeceğiz” dedi.