reklam
reklam
DOLAR 34,5141 % 0.22
EURO 36,5145 % 0.6
STERLIN 43,6151 % 0.38
FRANG 38,9732 % 0.51
ALTIN 2.875,36 % 1,35
BITCOIN 92.104,01 1.074

“Cumhuriyet İçin Mücadele Edeceğiz”

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi :
reklam

Sol Parti Lüleburgaz ilçe Örgütü yazılı açıklamalarda bulundu.

Yazılı açıklamada bulunana Sol Parti Lüleburgaz ilçe Örgütü
Mücadele çağrısı yaptı. Sol Parti Lüleburgaz İlçe örgütü tarafından yapılan
yazılı açıklamada şu ifadelere verildi; “Mustafa Kemal önderliğinde
emperyalizme karşı verilen bağımsızlık savaşı sonucu kazanılan Cumhuriyet tüm
ezilen uluslara örnek oluşturmuştur. Cumhuriyet, saltanat ve hilafete son
vererek tebaadan yurttaşlığa ileri attığı adımla kadınların siyasi ve toplumsal
hayata katılımından medeni hukuka laiklik yolunda küçümsenmeyecek adımlar
atmıştır. Kamu işletmeleriyle yerli üretimin yaygınlaştırılması ve sanayileşme
adımları ile ekonomik bağımsızlık için ilerlemeler sağlanmıştır.

 

Ancak zaman içerisinde rejimin burjuva karakteri ağır
basmış, toprak reformu gerçekleştirilememiş; demokrasi, özgürlükler ve işçi
hakları anlamında beklenen ilerleme kaydedilememiştir. Yurttaşlık kimliğinin
yerleştirilmesi iddiasıyla, başta Kürtler gelmek üzere insanlarımızın kendi
kimlik ve kültürlerini yaşamak, anadillerini kullanmak talepleri
bağdaştırılamamıştır.

 

Demokrat Parti’nin iktidara gelmesiyle toprak ağalarının ve
sermayedar sınıfın egemenliği pekişmiş, tarikatlar ve cemaatler canlandırılmış,
gericilik hortlamış, NATO’nun sadık bekçisi rolüyle Bağlantısızlar Hareketi’ne,
ulusal kurtuluş mücadelelerine sırt çevrilmiş, rejimin Amerikancı niteliği
pekişmiştir. 61 Anayasası’nın tanıdığı özgürlük ortamında yükselen devrimci ve
sosyalist hareket, ülkenin bağımsızlığına, Cumhuriyetin Aydınlanmacı
kazanımlarına ve laikliğe hep kararlılıkla sahip çıkmış, emperyalizme ve
gericiliğe karşı sert tavır almıştır.

 

 Mahir’in ve Deniz’in
mücadeleleri de hep bu doğrultuda olmuştur. Türkiye devrimci hareketine karşı
gerçekleştirilen 12 Eylül faşist darbesi Türk-İslam sentezini benimsemiş,
milliyetçilik ve gericilik devletin resmi politikası haline gelmiştir. 90’larda
dünyada post-modernizmin yaygınlaşmasının da etkisiyle, 2.Cumhuriyet
tartışmaları başlamış, Aydınlanma, bilim ve laikliği küçümseyen, Kemalizmle
hesaplaşma kisvesi altında gericiliğe göz kırpan, sivil toplumculuk
rüzgarlarıyla kamunun kurumsal yapılarını ve ekonomideki düzenlemeci rolünü
reddeden piyasacı eğilimler boy göstermiş, sol ve sosyalist çevrelerde de belli
bir etki yaratmıştır. SOL Parti ve dayandığımız devrimci gelenek, hiçbir zaman
bu eğilimlere prim vermemiş, AKP’nin iktidara gelişiyle birlikte vesayet
rejimiyle hesaplaşma görüntüsü altında iktidara örtülü destek sunan eğilimlere
karşı net tavır almıştır. Cumhuriyetin kazanımlarına, Aydınlanma değerlerine,
laikliğe bu gerici iktidar döneminde daha fazla ihtiyaç duyulduğunu kavramış,
neoliberalizmle mücadelenin yanı sıra laikliği siyasi önceliklerinin eksenine
koymuştur.

 

Ama bugün Cumhuriyetin 100. yılına yaklaşırken Türkiye’nin
yeni bir ülke tasarımına, yeni bir Cumhuriyet fikrine gereksinimi olduğunu
görüyoruz. Geçmiş Cumhuriyetin bağımsızlıkçı, laik, Aydınlanmacı karakterini
sahiplenmeye devam edeceğiz. Ancak daha eşitlikçi; daha özgürlükçü; başta eğitim
ve sağlık olmak üzere yurttaşlık haklarının kurumlaştığı; gıda, enerji ve
sanayide ulusal egemenliği gözeten, toplumsal cinsiyet eşitliğini amaçlayan,
farklı etnik ve mezhep kesimlerinin kimlik ve tanınma taleplerini meşru kabul
eden, küresel iklim değişikliği tehdidi karşısında sosyal ve ekolojik amaçları
bağdaştıran emek eksenli devrimci demokratik bir Cumhuriyet için mücadele
edeceğiz. Cumhuriyet karşıtları, şeriat ve monarşi heveslilerinde karışlarında
daima bizi bulacaklardır.” ifadelerine yer verildi.