reklam
reklam
DOLAR 34,5594 % 0.03
EURO 36,6388 % -0.04
STERLIN 43,7773 % -0.23
FRANG 39,2275 % 0.27
ALTIN 2.918,48 % 0,66
BITCOIN 91.744,00 1.659

“Faşizanlık ve Barbarlığın En Belirgin Tezahürü”

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi :
reklam

AK Parti İlçe Gençlik Kolları Başkanı Mutlu Özkan, açıklamalarda bulundu.

Adalet ve Kalkınma Partisi Lüleburgaz İlçe Gençlik Kolları
Başkanı Mutlu Özkan, İsveç’de Rasmus Paludan tarafından Kur’anı Kerim’in
yakılmasına tepki gösteren açıklamalarda bulundu. İlçe Gençlik Kolları Başkanı
Özkan, gerçekleştirilen eylemin faşizanlık ve barbarlık olarak olduğunu dile
getirdi. Irkçı gösterilerin gölgesinde kendini medeni sananların gerçek
yüzlerinin ortaya çıktığını ifade eden Başkan Özkan, “Kıymetli
Lüleburgazlı’lar,

Bilindiği üzere; Türkiye Cumhuriyeti’nin Stockholm
büyükelçiliği önünde İsveçli aşırı sağcı politikacı Rasmus Paludan’ın kutsal
kitabımız Kur’anı kerime yaptığı saygısızlık İslam dünyasında infiale neden
olmuş, bu meş’um ve rezil girişim, faşizanlık ve barbarlığın en belirgin
tezahürü olmuştur.

İsveç hükümetinin olayı ‘’ ifade ve düşünce özgürlüğü’’
kapsamında değerlendirmesi ise bir başka rezaletin fütursuzca sergilenmesini
sağlamıştır. Güya demokrasi havarisi olanlar, eşitlik ve insan haklarından
bahsedenlerin İslam ve Türk düşmanlığı ciddi derecede tehlike arz edecek bir
boyuta yükselmiş, ırkçı gösterilerin gölgesinde kendilerini medeni sananların
gerçek yüzleri meydana çıkmıştır.

Bu hadiseden kısa bir süre önce Genel Başkanımız ve
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan aleyhinde terör örgütü
sempatizanlarının yaptığı nefret içerikli eylemi sineye çeken İsveç hükümeti,
kutsal kitabımıza yapılan aşağılık saldırıda da sessiz kalmış, provokasyon ve
nefretin tetikleyicisi olmuşlardır.

Daha birkaç ay öncesinde NATO’ya girmek için ardın sıra
heyetler göndererek müttefiklik sözleri ile nice bildirgelere imza atan İsveç;
hiç şüphe yok ki müttefiklik ruhundan ne denli uzak olduğunu gözler önüne sermiş
bu inkar edilemez gerçeklik karşısında Milli Savunma Bakanımız İsveçli
mevkidaşı ile programlanan görüşmesini iptal etmek sureti ile milli vicdanının
sesini haykırarak ‘’ gelmeyin’’ demiştir.

Geçmişinde gayr-ı müslimleri zimmi olarak nitelendiren
inancını ve peygamberini rehber edinen Türk Milleti her bir gayr-i müslim
vatandaşını bir diğerinden ayırt etmemiş, insanı yaşat ki devlet yaşasın
felsefesi ile her birine refah ve adalet temelli yaklaşımını göstermiştir.
Hatta burada ki en büyük örnek ise Fatih Sultan Mehmet Han’ın İstanbul’un fethi
sonrasında Galata zimmilerine rahatça ibadet edebilmeleri için verdiği izindir.
Bugün Türkiye Cumhuriyeti aynı çizgi ve anlayışın takipçisidir. Ülkemizde
gayr-i müslim vatandaşlarımız rahatça ibadet edebilmekte ve inançlarına en ufak
bir müdahale gerçekleşmemektedir.” ifadelerine yer verdi.

Haber: Sibel Tuna

Fotoğraf: Mutlu Özkan Sosyal Medya Hesabı