FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Lüleburgaz 65. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığına bağlı kışladan, zırhlı askeri araçlarla İstanbul'a gitmek üzere yola çıkan ve vatandaşlar tarafından otoban girişinde durdurulan 81 eski askerin yargılanmasına devam ediliyor
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin, Lüleburgaz 65. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığına bağlı kışladan, zırhlı askeri araçlarla İstanbul'a gitmek üzere yola çıkan ve vatandaşlar tarafından otoban girişinde durdurulan 81 eski askerin yargılanmasına dördüncü günde devam ediliyor.
1. Ağır Ceza Mahkemesince Kırklareli Halk Eğitim Merkezi salonunda görülen duruşmaya, eski Tuğgeneral Cemalettin Doğan ve eski Yarbay Latif Çiçek'in de aralarında bulunduğu 38'i tutuklu, 81 sanık katıldı.
Tutuklu sanıklar, yoğun güvenlik önlemleri arasında salona getirildi. Sanıkların getirileceği salon önünde geniş güvenlik önlemi alındı.
Sanıklar, haklarında "Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya, görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs", "Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye, bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs" suçlarından, ayrı ayrı 4 kez ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı terör örgütüne üye olmak, suç işlemek amacıyla örgüt kurma" suçundan, 5 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talebiyle yargılanıyor.
Duruşmada, tutuksuz yargılanan sanık Binbaşı Bahadır Durmaz, hakkındaki suçlamaları reddederek, darbe girişimiyle ilgisinin bulunmadığını, 27 yıldır askeri personel olarak üniformasını üzerinde şerefle taşıdığını savundu.
Durmaz, şunları söyledi:
''Benim askeriyede emir verme, görevlendirme, sicil verme veya karar alma yetkim yok. Ben darbe girişiminin yaşanmasından 20 gün önce eşim kanser hastası olduğu için, kendisine moral olmak izin tatile gittik. Darbe girişiminin yaşandığı geceden 2 gün önce yıllık izinden dönerek görevime başladım. Hiçbir toplantıya katılmadım. Toplantı yapıldığına da şahit olmadım. Darbe girişiminin yaşandığı gece mesai saatim biterek evime gittim. Çocuğuma kene yapışmıştı ve hemen hastaneye gördüm. 23.30 sıralarında uzman çavuş ve üsteğmen arayarak göreve çağırdı.''
Darbe girişimin yaşandığı gece bazı olumsuzluklar karşısında şüphelendiğini aktaran Durmaz, birliğinde sözde sıkı yönetim emrini hiç görmediğini ifade ederek, savunmasını şöyle sürdürdü:
''Ben o gece birliğime çağrılmamın ardından sivil kıyafetlerimle geldim. Resmi üniformamı odamda giydim. Odamda Adem başçavuş ile bir karar aldık. Darbeye görevlendirmeye çalışanlara silahla karşılık verecektim. Bu konuda da bir emir gelmedi. Odamda televizyondaki haberlerde başbakanımızın açıklamalarını gördüm. Başbakanımız bir grup askerin kalkışma yaptığını söylediğinde, bazı şeyler kafamda oluştu. Daha sonra tugay komutanı KOKTOD ekiplerinin hazırlanması talimatı verdi. Ben KOKTOD ekiplerinin isim listesini oluşturmaya başladım. Ben eki̇bi̇n darbeci̇lere karşı olacağını düşünüyordum. Daha sonra darbeci askerin yatıştırıldığını gördüğümde her şeyin normal olduğunu düşünerek uykuya daldım. Yarım saat geçmeden askeri araçların seslerini duyarak uyandım. Hemen tugay komutanının odasına gittim, ama yoktu. Bu çıkışın usulsüz olduğunu düşünerek, kolordu komutanını arayarak bilgi aldım. Hemen Latif Çiçek'i geri dönmesi için aradım ancak ulaşılamıyordu.''
Durmaz'ın savunmasının ardından, mahkeme heyeti duruşmaya ara verdi.