Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin Lüleburgaz 65. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığına bağlı kışladan, zırhlı askeri araçlarla İstanbul'a gitmek üzere yola çıkan ve vatandaşlar tarafından otoban girişinde durdurulan 81 sanığın yargılanmasına, beşinci gününde devam edildi.
Kırklareli 1. Ağır Ceza Mahkemesince Halk Eğitim Merkezi Salonu'nda görülen duruşmaya, eski Tuğgeneral Cemalettin Doğan ve eski Yarbay Latif Çiçek'in de aralarında bulunduğu 38'i tutuklu 81 sanık katıldı.
Duruşmanın beşinci gününde toplam 9 sanığın savunması tamamlandı.
Duruşmada, darbe girişimi sırasında Lüleburgaz 65. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı Topçu Taburu Komutanı Yarbay Mehmet Daloğlu, savunmasında, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, hiçbir girişimin içerisinde bulunmadığını savundu.
Darbe girişimin yaşandığı gece kimseye kanunsuz bir emir vermediğini ileri süren Daloğlu, darbe girişimiyle alakasının bulunmadığını aktardı.
Daloğlu, darbe girişimin yaşandığı gece Tuğgeneral Cemalettin Doğan'ın kanuna aykırı emirlerine uymadığını öne sürerek, ''FETÖ'den alınan amirlerimle darbe girişiminden yaklaşık 1 yıl önce tartışıyordum. Çünkü bana verdikleri emirleri yerine getirmiyordum. FETÖ'cüler sicil notumu hep düşürdü. Ben verilen emirleri yerine getirmiyor ve onlara hep karşı çıkıyordum.'' diye konuştu.
Tugayda KOKTOD ile ilgili hiçbir toplantıya katılmadığını ifade eden Daloğlu, darbe girişimi gecesi KOKTOD ekiplerinin darbeye karşıt olarak hazırladığını ancak birlikten çıkartmadığını kaydetti.
Sanık Daloğlu, 15 Temmuz gecesi askeriyedeki hareketlenmeden şüphelendiğini ve bu nedenle 29 yıllık meslek hayatında ilk kez Tuğgeneral Doğan'ın verdiği emirlere karşı çıktığını iddia ederek, savunmasını şu şekilde sürdürdü:
''O gece hareketlilik ve bazı şüpheler üzerine kolordu komutanını aradım. Kolordu komutanımız da bana 'Senin komutanın Doğan, darbeci.' demesi üzerine hemen gerekli tedbirleri aldım. Komutanın gözaltına alınması için çalışmalar yürüttüm. WhatsApp ile ise hiçbir bilgim yok. Ben buradan bir şey yazmadım ve okumadım. Ben o gece hiçbir şekilde uyumadım. Alınacak önlemleri aldım ve kolordu komutanını da sürekli bilgilendirdim. Ben hiçbir şeyi saklamadım. Latif Çiçek o gece benim telefonlarımı açsaydı tabur çıkmış olmayacaktı. Burada da bu tablo olmayacaktı. Kendisi benim ve kolordu komutanının telefonlarını hiçbir şekilde açmadı.''
Öte yandan, sanıklardan Latif Çiçek, Daloğlu'na sorular yönelttiği esnada, Mahkeme Başkanı İzzet Koçer, Çiçek'in sorularında uygunsuz kelimeler kullandığı gerekçesiyle uyarılarda bulundu. Çiçek'in, Daloğlu'na sorular yönelttiği sırada, elinde bulunan mikrofonu sıkarak, "Bekle sen bekle." dediği duyuldu.
Daloğlu'nun, savunmasının ardından mahkeme heyeti duruşmaya ara verdi.
İddianamede sanıkların "TBMM'yi ve Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya, görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs", "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye, bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs" suçlarından ayrı ayrı 4 kez ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı terör örgütüne üye olmak, suç işlemek amacıyla örgüt kurma" suçundan beşer yıldan onar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.