reklam
reklam
DOLAR 34,6452 % 0.25
EURO 36,4815 % 0.48
STERLIN 43,6439 % 0.35
FRANG 39,1203 % 0.3
ALTIN 2.922,45 % 0,15
BITCOIN 93.539,64 -5.035

Feyzioğlu “Biz Milletin Aldatılmasını Önlemek İçin Görevliyiz”

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi :
Feyzioğlu “Biz Milletin Aldatılmasını Önlemek İçin Görevliyiz”
reklam

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu ve Anayasa Hukuku Profesörü Süheyl Batum, Kaynarca Beldesini ziyaret etti.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu ve Anayasa Hukuku Profesörü Süheyl Batum’u Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu ve Kaynarca Belediye Başkanı Serdar Türker karşıladı. Kaynarcalı vatandaşlarında yoğun katılım sağladığı buluşmada Türkiye gündemi hakkında değerlendirilmelerde bulunuldu.

Kaynarca Belediye Binası önünde vatandaşlara seslenen Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu “Bu Anayasa değişikliği teklifi dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde olmadığı bir şeyi yapılıyor. Devlet başkanına aynı zamanda siyasi parti genel başkanı olma imkânı veriyor. Bu imkân sayesinde Türk tipi denilen yapıda devlet başkanı siyasi parti şapkasını takıp milletvekillerinin kim olacağını belirleyecek ve sonrada o milletvekillerinin kendisini denetlemesini bekleyecek. Böyle şey olmaz. Yani meclisin denetimi imkânsız hale geliyor. Devlet başkanını denetleyemeyen bir meclisin bir etkisi olmaz bir işlevi olmaz. Mahkemeler kesin olarak devlet başkanına bağlanıyor. Çünkü hâkimleri işe alan ihtiyaç olduğunda işten atacak, ceza verecek, tayin terfi ettirecek olan HSYK’nın 13 üyesinin 6’sını devlet başkanı doğrudan atıyor, 7’sini de genel başkan şapkasını takıp meclise koşuyor ve orada çok büyük bir çoğunluğunu atatıyor. Yani 13 üyenin en az 10’nu 11’ni kendisi belirlemiş oluyor. Bu ne demektir? Sizin davanızda, sizin tapu uyuşmazlığınızda, sizin miras işinizde karar verecek olan bir hâkim aslında devlet başkanına siyasi parti genel başkanına bağlı. Bu ilçelerde illerde nasıl olur? O ilçenin, o ilin iktidar partisi temsilcisi kimse il, ilçe başkanı hâkimler fiilen ona bağlanır. Bu fevkalade yanlıştır. Bir başka husus bu Anayasa değişikliği başkana eyalet benzeri yapılar, bölge birlikleri kurma izni veriyor. İlleri birleştirip ‘ben şöyle bir yeni yapı oluşturdum’ diyebilecek hale geliyor. Bir başka şey daha var Avrupa yerel yönetimler özerklik şartına konmuş olan Türkiye’nin çok haklı çekinceleri var. Bu çekincelerden birincisi belediyelerin polis gücü kuramaması, ikincisi de belediyelerin kendi eğitimlerini düzenleyememeleri. Bu çekinceleri kaldırma yetkisi de başkana veriliyor. Yani başkan bir sabah kalkıp belediyeler kendi milli eğitimlerini versin o tabi gayri bir milli eğitim olur ve belediyeler kendi polis güçlerini kursun bu bölge birliklerini de kurdum bu bölge birliklerinin kendi polisi kendi eğitim sistemi olsun dediği anda Türkiye’nin üniter yapısı çatır çatır çatırdıyor. Son olarak hâkimleri, savcıları devlet başkanına bağlanmış parlamentosu etkisiz hale getirilmiş bir devlet o devletten toprak kopartmak için silahlı mücadele yapan örgüt dünyada maalesef sınıf atlayacak. Ve özgürlük savaşçısıyım ben diyerek karşımıza çıkacak ve bu dünyadan çok daha rahat silah, cephane, istihbarat desteği alabileceği anlamına geliyor. Bir taraftan eyalet kurmaya yetkilendirilmiş bir başkan diğer tarafta daha fazla silahlanabilen daha meşru hale gelmiş olan bir bölücü terör örgütü hâkimler başkanın bir cebinde, parlamenterler başkanın bir cebinde ve bu Türkiye’nin bölünmesine son bir çivi. Ben bu Anayasa değişikliğini bugün savunanların gerçek mimarlarının amacını dahi bilmediklerini iddia ediyorum. Çünkü bugün bunu savunanlar dün hay Allah F tipi suç örgütü bizi kandırdı, hay Allah biz bölücü terör örgütü samimi sanıyorduk diyerek aldatıldık diyenlerdir. Bir üçüncü kez aldatılma vakasıyla karşı karşıyayız. Bizim görevimiz madem onlar aldatıldı millet aldatılmasın. Biz milletin aldatılmasını önlemek için görevliyiz. Doğruyu anlatıyoruz ve 16 Nisan’da da Allah’ın izni ile Türk Milleti aldanmadım ben diyecektir” dedi.