Trakya Platformu Yürütme Kurulu Üyesi ve Kırklareli Kent Konseyi Çevre Komisyonu Başkanı Göksal Çidem, Türkiye genelinde palmiye yağı hakkında tartışmalar sürerken ayçiçeği yağı konusunda da durumun iç açıcı olmadığını söyledi.
Son yıllarda ayçiçeği yağı firmalarının ithalata yönelmesi nedeniyle ayçiçeği üreticilerinin geçimlerini devam ettirmekte zorlandığını ifade eden Göksal Çidem konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Ergene Ovası, yaklaşık 1,07 milyon hektardır. Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ İllerinin toplam arazi varlığı 1,4 milyon ha kadar olup, bunun yüzde 65’i ise tarım alanı olarak kullanılmaktadır. TÜİK verilerine bu üç ilimizde Türkiye buğday üretiminin yüzde 10’u, çeltik üretiminin yüzde 47’si ve ayçiçeği üretiminin yüzde 65’i gerçekleştirilmektedir. Bu kadar verimli topraklarda her geçen gün tarım alanları, üretici sayısı ve üretim miktarları azalıyor. Bunun sonucunda da ithalat artıyor. Topraklar o kadar bereketli ki. Ayçiçeği ekiyorsunuz cezaevi çıkıyor. Çeltik ekiyorsunuz duble yol çıkıyor. Buğday ekiyorsunuz AVM çıkıyor. Ormanlardan ise dinamitler patladıkça madencilerin kamyonları çıkıyor. RES çıkıyor. Termik Santral çıkıyor. Ne ekersen onu biçersin denir ya, bu atasözü Trakya için geçerli değil. Ne ekersen onu ithal edersin daha doğru bir söz oluyor buralarda. İthal edilenler arasında canlı hayvandan sonra, üretimine ve işlenmesine bu topraklarda ki en uygun ürünler Pirinç ve ayçiçeği geliyor.
Geçmişte Trakya'nın temel besin yağı tereyağıydı. 1940-45'li yıllarda Bulgaristan'dan gelen Türk göçmenler beraberinde bölgeye ayçiçeğini getirmiştir. Ayçiçeğine ilk zamanlar ‘şırlan yağı’ denilmekteydi. Günümüzde ise sıvı yağ olarak anılmaktadır. Ayçiçeğine Trakya’da gündöndü denir. Bitkileri gibi insanlarının da yüzünü güneşe, aydınlığa döndüğü yerdir Trakya. Ekimi ve verimi ise maalesef son yıllarda azaldı. Bunun başlıca nedeni iklim değişikliğine bağlı olarak yağışların azalması, Mutlak tarım alanları arasında birer zehirli mantar gibi türeyen madencilik faaliyetleri var. 2.100 civarında fabrika, yer altı sularını fütursuzca çekip kirleterek yüzey sularına deşarj edilmesi, girdilerin yüksek olması ve gerçekçi maliyet hesabı yapılmadan uygulanan yanlış tarım politikaları nedeniyle ot, saman, canlı hayvandan sonra ayçiçeği de ithal eder konuma geldik. Uygulanan bu politika sonucunda da üretim değil, ithalat her yıl katlanarak artıyor. İthalat arttıkça üreticinin borcu da artıyor. Üretici sayısı da azalıyor. Bu arada ‘yağ ihracatımız arttı’ deniliyor, yüksek gösteriliyor. Burada bir aldatmaca var. Ham yağ ithal eden sanayici bunu işleyerek ihracat yapıyor. Ayçiçeği ekimi desteklense, ülkemizde işlense hem istihdam yaratılacak, hem de elde edilecek küspe ile hayvancılık sektörünün de yem ihtiyacı karşılanmış olacak. Biz neden üretemiyoruz? Çünkü sanayiciye sağlanan destek, üreticiye verilmiyor. Her şey var. Bilgi var. Modern tarım aletleri var. Bereketli topraklar var. Üretim yok. Çünkü İthal ettiğimiz ülkelere göre mazot pahalı, tohum ithal ve üstelik de çok pahalı. Rekabet şansı yok. Çiftçimiz kredi ekip, haciz biçiyor. Bunun sonucunda da topraklar el değiştiriyor. Büyük şirketler borç ve kredi sarmalında kalan üreticinin elindeki toprakları yok pahasına alıyor. Ayçiçeği maliyeti, ziraat odalarının yaptığı hesaplara göre 2016 yılında yaklaşık 2,00 tl/kg. Verilen fiyat ise 1,6 tl/kg. Sonuç Trakya Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifleri Birliği üye sayısı 100 binlerden, bugün yarı yarıya azalmış, 50 binlere kadar düşmüştür. Ortakları üreticilerden oluşan, çiftçi kuruluşu olan Trakya Birlik maliyet hesaplarının altında bir fiyatla ayçiçeği alım sezonuna girmektedir. Zamanında ödenmeyen ve yetersiz destekler. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı 5 Mayıs 2016 da yaptığı duyuruda ayçiçeği 30 kuruştan 40 kuruşa çıkarıyor. Bir ton ancak 5 dekardan alınır. O da iklim şartları normal seyrederse. 2016 kurak gitmesi nedeniyle 1 dekardan 80-100 kg arası alındı. 1 dekara 40 lira destek demek. 8-9 lt mazot parası. Ya da 1,5 kg ayçiçeği tohumu parası. Bu kadar mazotla tarlaya ancak gider gelirsin. Sürüp ekeceğim dersen tarlada kalırsın” dedi.