Yeniden yazmak, yeniden siz değerli okurlarımızla beraber olmak çok güzel.
Mart ayı sonunda gerçekleştirilen Mahalli İdareler yani halk tabiriyle
“Yerel Seçimler” nedeniyle, siyasi bir partiden belediye meclis üyesi
adayı olduğum için “Kısa Bir Mola” diyerek ara verdiğim yazılarımla
yeniden sizlerle beraberiz. Yazılarımda, bir süre bu seçimlerde
yaşadığım konularla ilgili sizlere bilgiler aktarmak istiyorum.
Gazetecilik dönemimde çıraklıktan başlayarak Yazı İşleri Müdürlüğü ve
Genel Yayın Yönetmenliği ile Gazete Sahipliğine kadar çıktığım;
bürokrasi dönemimde ise, memurluktan başlayarak İl Müdürlüğüne kadar
yükseldiğim çalışma hayatıma 2021 yılı Temmuz ayında son vererek
emekli olmuştum.
Ardından eşimin köyünde iki yıldır yaptığım organik tarım ve yöresel
kapya biber yetiştiriciliğinde de belli bir mesafe almıştım.
Ancak, 31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimlerde halkımız gerek
ekonomik sıkıntılar; gerekse yanlış politikalar nedeniyle adayı
olduğum parti ile iktidar partisine adeta hesap sorarcasına kırmızı
kart gösterdi.
Ben ve benim gibi siyasete ilk kez adım atanlar için bu bir tecrübe,
bir çıraklık dönemi oldu. Zaten, aday olmadan önce de yakın çevrem
başta olmak üzere birçok kişi ve arkadaşlarım siyasetin bana göre
olmadığını söylemişlerdi.
Sonuç itibarıyla; bu seçim maratonu da bir şekilde geride kaldı. Bu
vesileyle de birçok yeni arkadaşlar tanımış ve yeni bir çevre daha
edinmiş olduk.
Benim bu seçimlerden çıkardığım ve elde ettiğim şey, siyasetin uzun
soluklu olduğu ve pes etmeden mücadele etmek gerektiği. Bu konuda
bakalım gelecek günler benim için nasıl şekillenecek onu da zaman
gösterecek.
Cumhurbaşkanı ve İktidar Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan
bile yaptığı açıklamalarda, “Çıraklık, kalfalık, ustalık ve mücadele
döneminden sonra ‘Türkiye için hemen şimdi’ diyerek yeni bir dönemi
başlatıyoruz. Bu dönemin adı ‘şahlanış dönemi’dir” demesine rağmen bu
seçimlerden umduğu sonucu bulamamıştır.
Tüm bu gelişmeler bizlere herşeyin çıraklıktan başladığını ve Ahilik
kavramının da ne kadar önemli olduğunu göstermekle birlikte, elde
edilen tecrübelerin gerek sosyal yaşamda, gerekse siyasette halk adına
başarılı ve faydalı hizmetler yapmak için yol gösterici olduğunu
ortaya koymaktadır.
Aslına baktığımızda hiçbir iş, hiçbir yola çıkış ve hiçbir girişim
kolay değildir. Onun için başarıya ulaşmak sabretmekten, mücadeleyi
bırakmamaktan ve hangi işi yaparsak yapalım asla gerçeklerden ve
doğrulardan vazgeçmemek üzerine kuruludur.
Ben de, dün olduğu gibi, bugün ve yarın da yaşantım başta olmak üzere;
tüm yazılarımda, ifadelerimde ve bulunduğum ortamlarda daima eskisi
gibi doğruları ve gerçekleri söylemeye devam edeceğim.
Belki bundan dolayı alınanlar, kızanlar ve hatta beni istemeyenler de
çıkacaktır. Bu da doğru yolda olduğumuzun bir göstergesi olacaktır
bizim için.
Yazımın başında da ifade ettiğim gibi yeniden yazmak ve sizlerle olmak
çok güzel.
Hayatın içinden ve hayata dair konularda yeni bir yazımda daha yeniden
siz değerli okurlarımla bir arada olmak dileğiyle sizleri Allah’a
emanet ediyor; sağlık, mutluluk ve huzur dolu günler diliyorum.
Bu arada hepinizin ve hepimizin Ramazan Bayramı’nı kutluyor ve Yüce
Allah’tan nice bayramlara kavuşmanızı niyaz ediyorum.
Kalın sağlıcakla…