Cumhuriyet Halk Partisi Lüleburgaz İlçe Başkanı Özgür Kaya, 16 Nisan tarihinde gerçekleştirilecek olan referandum hakkındaki öngörülerini kamuoyu ile paylaştı.
Konuyla ilgili açıklamada bulunan Kaya “İlimizde, ilçemizdeki referandum çalışmalarından son derece memnunuz. Özellikle Muharrem İnce’nin Lüleburgaz ziyaretinde bu muazzam kalabalık aslında Lüleburgaz’ın kararını verdiğini gösteriyor.
O açıdan bir kez daha Lüleburgazlılara teşekkür ediyoruz. Ülkesine, bayrağına vatanına cumhuriyetine sahip çıkan Lüleburgaz, aydınlıktan yana olduğunu, gelişmeden yana olduğunu ve tek adama karşı olduğunu meydanlarda göstermiştir. Bu seçimin Lüleburgaz için sonucu meydanda belli olmuştur.
Çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bu gün akşam yine 2 köy ziyaretimiz var. Her gün 2 köy ziyareti planlıyoruz.
Bu hafta köyleri bitireceğiz. Önümüzdeki haftadan itibaren artık şehir merkezinde ki çalışmalarımıza yoğunluk vereceğiz. Herkesin çeşitli bölgelerde çeşitli görevleri vardı.
Gittiğimiz köylere az sayıda vatandaşımızla gidiyorduk. Bundan sonra şehir merkezine döndüğümüzde artık bu sayıyı çoğaltarak gideceğiz. Çünkü köylerde bizi büyük kalabalıklar karşılıyor. 1 Nisan itibariyle Lüleburgaz’da seçim takvimini tamamlamış ve bitirmiş olacağız. Ondan sonrası da artık sandığı kalacak.
Umutluyuz. Bu ülkenin insanı ülkesine sahip çıkacak.
İl ilçe milletvekilleri olarak ortak programlama içerisindeyiz. 16 Nisan çok önemli. Her şeyden önce hepimiz sandığa gidip özgürce tercihimizi kullanmalıyız. ‘Evet’ diyen de ‘hayır’ diyen de bu ülkenin saygın vatandaşlarıdır ‘hayır’ diyenleri ötekileştirmek, şununla bununla birlikte göstermek en başta halkımıza karşı yapılmış çok büyük saygısızlıktır. Getirdikleri anayasa değişikliğini, tek adam rejimini anlatamayanlar, başka şeyler peşinde.
Demokrasiye inanmış halkımız olan biteni görüyor. Dünyayı takip ediyor. Tek adam rejiminin olduğu ülkelerin halini görüyor. Oralardaki perişanlığı ve sıkıntıları görüyor. Daha birkaç gün önce Azerbeycan Cumhurbaşkanı kendi eşini Cumhurbaşkanı olarak atadı. Tek adam rejimlerinin özelliklerinden birisi de budur.
Aile yönetimlerine evrilmesi kaçınılmazdır. Bir kişiye verilen çok geniş yetkiler, bu yetkilerin verildiği kişi kim olursa olsun onu yoldan çıkarır. Getirilen anayasa değişikliği freni olmayan otobüse benziyor. Herkes bu otobüse binsin, şoför işini bilir frene gerek yok deniyor.
Biz ülkemizin, çocuklarımızın geleceği için konuya ilkesel bakıyoruz. Bu kadar yetkinin bizim partimizden birisine de verilmesine aynı şekilde karşı çıkarız.
Sizlerden konuya bu yönleri ile de bakmanızı ve egemenlik hakkınıza sahip çıkmanızı istiyor, referandumda “hayır” demenizi rica ediyorum.
Şimdi, millete sunulan Anayasa değişikliğinde 16 Nisanda “evet” çıkarsa –ki, biz “hayır” çıkacağına yürekten inanıyoruz, milletimiz buna “Dur.” diyecektir- ve bu paket yürürlüğe girerse 3 Kasım 2019’u beklemeden ya da bir erken seçimi beklemeden Hâkimler Savcılar Kurulu, yeni adıyla, otuz gün içerisinde sıfırdan yenilenecek.
Üye sayısı 13’e indirildi, Adalet Bakanı ve Müsteşar direkt Cumhurbaşkanı tarafından atanacak, kalan 11 üyenin 4’ü yine Cumhurbaşkanınca tek imzayla atanacak yani 6 üye, kalan 7 üyeyi de bu Meclisin Adalet ve Anayasa Karma Komisyonu belirleyecek adayların yani yine bir kişinin talimatıyla onun partisinin çoğunluğu tarafından.
Biz hiçbir kişinin, hiçbir grubun eline geçmesini doğru bulmuyoruz yargının. Bu nedenle dahi milletimiz mutlaka ve mutlaka bu referandumda “hayır” diyecektir çünkü yargının otuz gün içerisinde bir kişinin eline geçmesi kesinlikle doğru değildir.
Bugün yargı ciddi oranda siyasallaşmış durumda, maalesef iktidar tarafından bu gerçekleştirildi ve 15 Temmuz darbe girişiminin temelinde maalesef 2010 referandumu yatmaktadır, iktidarla FETÖ’nün geçmişteki iş birliği ve sonraki çatışmaları yatmaktadır.
Bugün adalet tanrıçası Themis maalesef ülkemizde adalet terazini artık tutmuyor, adalet terazisi birilerinin elinde, bu nedenle biz adalet için 16 Nisanda “hayır” diyeceğiz. Vatandaş her şeyi görüyor artık” dedi.