MHP İlçe Başkanlığı, Genel Başkanın zafer kutlamasını paylaştı.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin,
“Malazgirt Zaferi’nin 951’inci Yıldönümü” münasebetiyle yazılı açıklamalarda
bulundu. MHP Kırklareli Merkez İlçe Başkanlığı, Bahçeli’nin Kırklarelili
partililere aktardığı mesajında şu ifadeler yer aldı;
“Türk tarihi, birbiriyle eklemlenmiş kutlu zaferlerin
ihtişamıyla süslenmiş, muazzam ve muzaffer bir millet ruhunun itibarıyla
güçlenmiş ve yükselmiştir.
Başka bir ifadeyle, mazi kayıtlarımıza geçen her zafer
istiklal haysiyetimizin zırhı, istikbal hedeflerimizin ziyneti olmuştur. Ağustos
ayı Türk milletinin zafer dualarının kabul olduğu, meydanlarda kabaran iman ve
iradesinin zulüm ve zilleti yendiği bir aydır. Malazgirt’ten Otlukbeli’ne,
Mercidabık’tan Mohaç’a, Büyük Taarruz’dan Dumlupınar’a kadar Türk milleti
muhteşem atılımların, muazzez zaferlerin övüncüyle yoğrulmuştur.
Bunlardan her birisi tarihe mühür vurmuş, hepsi de birbirini
tamamlamıştır. Bilhassa 951 yıl önce fazilet ve fedakârlığın refakatiyle
kazanılan Malazgirt Zaferi Anadolu’yu vatan yapan, zalimlerin hesabını bozan diriliş
ve doğruluş şahikasıdır. Malazgirt Ovası’nda yalnızca iki ayrı ordu, yalnızca
iki ayrı devlet karşılıklı olarak mevzilenmemiş; bunlardan çok daha önemlisi
hak ile batıl, iman ile ihanet karşı karşıya gelmiştir.
Nitekim Malazgirt Meydan Savaşı analitik bir akılla ve
derinlemesine bir bakışla incelendiğinde; siyasi, askeri, kültürel, toplumsal
ve dini boyutları açısından tamamen birbiriyle ters düşmüş iki medeniyetin
nasıl bir mücadele halinde olduğu, nasıl bir cepheleşme içinde yer aldığı bariz
şekilde görülebilecektir.
Malazgirt Zaferi haklı davalarına inanmış tertemiz
yüreklerin, şehadeti peşinen kabullenmiş yüce gönüllerin, mazluma dost zalime
düşman kesilmiş kahraman neferlerin unutulmayacak, unutturulmayacak destanıdır.
Büyük Hakanımız Sultan Alparslan’ın “Ben kendimi Allah’a
adadım, benim için şehitlik de, muzaffer olmak da bahtiyarlıktır.” sözü esasen
paslı kilitleri söküp atan, köhne engelleri yıkıp aşan inanmışlığın tezahür ve
temin kuvvetidir.
Bizans’ın asker sayısı ve silah teknolojisi konusundaki
üstünlüğü kutlu ecdadımızın aklı, ahlakı, azmi ve anıtlaşmış cesareti
karşısında elbette tutunamamış, nihayetinde bozgun kaçınılmaz hale gelmiştir.
26 Ağustos 1071’de Anadolu coğrafyası asıl ve ebedi
sahiplerine kucağını açmış, işgal ve ilkellik son bulmuştur. Hala kıyıda köşede
karanlık senaryolarla meşgul olan Bizans’ın varisleri ne yaparsa yapsın, vatan
tektir, adı Türk’tür, 951 yıldır namusumuza ve mukaddesat onurumuza emanettir,
dahası asla terk edilmeyecektir.
Hiçbir makus oyun, hiçbir menfur tuzak Malazgirt’in şanına
leke düşüremeyecektir. Zaferlerimiz geride kalmış, tarihin bir anında donmuş ve
durmuş değildir.
Sultan Alparslan’ın ve kahraman ecdadımızın Anadolu
topraklarına diktiği var oluş ve bağımsızlık fideleri çınarlaşmış, milletimizin
ve mazlum toplumların tamamını gölgesine almıştır.
Bizans’ın ve kirli emellerinin dirilmesi için faal halde
olanlara hatırlatırım ki, Malazgirt Zaferi’nden 851 yıl sonra düşmanı önüne
kattığı gibi vatan topraklarından sürüp çıkaran taarruz şuuru hala milletimizin
vicdanında kor gibi durmaktadır. Bu nedenle kötü ve kötürüm niyet sahipleri
ayaklarını denk almalıdır.
951 yıl önce üzerinde yaşadığımız topraklara kardeşliğin ve
kader ortaklığının tohumları saçılmış, asırlar içinde de kökleşmiştir. Çok
şükür kökümüz sağlam, önümüz aydınlıktır.
Malazgirt Zaferi’nden Büyük Taarruz’a kadar geçen asırlar
içinde adımız, anımız ve acımız bir olmuş, birlikte gülüp birlikte ağlamanın
asalet ve hissiyatı büyük Türk milletiyle vücut bulmuştur.
Bilinmelidir ki, vatanın bedeli şehadet ve gazilikle
ödenmiştir. Bu duygu ve düşüncelerle Türk tarihinin her bir döneminde, milli
bekanın muhafazası için emsalsiz sorumluluklar üstlenmiş, en çetin imtihanları
sabır ve vatanperverlikle geçmiş kahramanlık nişanesi aziz ecdadımızı hürmet ve
rahmetle yad ediyorum.
Malazgirt Zaferi’nin 951’inci yıl dönümünde Büyük Hakanımız
Sultan Alparslan’a, kahraman neferlerimize, Büyük Taarruz’un 100’üncü yıl
dönümünde de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, ülkü arkadaşlarına ve muhterem
şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmetler niyaz ediyorum. Zafer günümüz mübarek
olsun. Vatanımız sonsuza kadar var olsun.