reklam
reklam
DOLAR 34,2740 % 0.11
EURO 37,2422 % 0.11
STERLIN 44,5238 % -0.1
FRANG 39,6538 % 0.15
ALTIN 3.015,19 % 0,11
BITCOIN 68.311,25 2.855

Tanzer Koç “Vatana Borcumuz, Reise Sözümüz Var!”

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi :
Tanzer Koç “Vatana Borcumuz, Reise Sözümüz Var!”
reklam

Adalet ve Kalkınma Partisi Lüleburgaz İlçe Başkanlığı referandum çalışmaları kapsamında geçtiğimiz gün Tatarköy ve Celaliye Köyünü ziyaret etti.

Gerçekleştirdiği köy ziyaretleri kapsamında vatandaşlara hitap eden Tanzer Koç “Vatana borcumuz, reise sözümüz var. Her yer de herkese doğruları anlatmaya, neden ‘evet’ diyeceklerini anlatmaya, sıkılmadık el, çalınmadık kapı bırakmayacağımıza söz verdik. Tatarköy her zaman ki gibi vatanına milletine devletine bayrağına sahip çıkıyor.’Evet’ diyor. Tek Bayrak Tek Millet Tek Devlet Tek Vatan Durmak yok yola devam. Bizleri karşılayan vatandaşlarımıza teşekkür ederiz. 1961 ve 1982 anayasalarının Türkiye'ye vesayetçi bir parlamenter sistem getirdiğini söylemekte fayda var. Türkiye'de uygulanan bu sistem, dünyanın hiçbir yerinde yok. Bu sistem Kenan Evren'in bedenine göre dikilen bir elbisedir. 1961'de de darbecilerin bedenine göre dikilen bir elbisedir. Bu elbise öyle bir dikildi ki bu sistemden Menderesler çıkmasın, bu sistemden Turgut Özallar çıkmasın, bu sistemden Erbakanlar çıkmasın, bu sistemden Tayyip Erdoğanlar çıkmasın. Bu sistemden Menderes'i idam eden bir zihniyet çıksın. Bu sistemden 27 Nisan muhtırasını verenler çıksın. Bu sistemden Erbakan'ı başbakanlıktan indiren sistem çıksın. Bu sistemden dönemin başbakanına anayasa kitapçığı fırlatan, millete kapalı, vesayete açık modeller çıksın. Mevcut sistem millete göre dikilen bir elbise değildir. Cumhurbaşkanı hükümet sistemi 80 milyon milletin bedenine göre dikilen bir elbisedir. Cumhurbaşkanlığı sisteminin özünde milletin istikrarı vardır. 367 icadı CHP’nin ürünüdür. Buna karşılık 2007 yılında milletin yüzde 70’i verdiği destekle "Cumhurbaşkanını ben seçeceğim" diye karar vermiştir. Millet cumhurbaşkanı seçemez, anlamaz bu işlerden' diyor. Çünkü millet seçerse Recep Tayyip Erdoğan gibiler seçilecek, millet seçerse Menderes gibiler, Özal gibi, Erbakan gibi bu milletin içinden çıkanlar seçilecek, ama parlamento olursa 10 tane oradan vekil ayarlarım, 20 tane oradan vekil tehdit ederim, oradan şantaj, oradan montaj, oradan bilmem ne işleriyle siyaseti kasetle dizayn eden, genel başkanlar değiştiren, bu gibi algı operasyonlarıyla siyaseti o operasyonlara çeken bir anlayış var. CHP ve HDP diyor ki 'halk seçmesin.' Biz de diyoruz ki 'halk seçmeli. Yetmez. Yürütmede çift başlılık da ortadan kalksın. Yürütmeyi halk oluştursun. Bu bir Türkiye meselesidir. 15 Temmuz'da milletimizin siyasete vermiş olduğu bir ödevin de yerine getirilmesidir. Türkiye'de başkanlık sistemine yönelik hep eleştiriler 'kriz olursa ne olacak' şeklindeydi. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde krizi ortadan kaldırıyoruz. Cumhurbaşkanının da Meclis'in de seçimleri öne alma imkanı var. Peki alırsa ne oluyor? Kendisinin de milletin önüne gitmesine bir şekilde imkan getiriyor. Cumhurbaşkanı 2 defadan fazla seçilemiyor. 3'üncü kez seçim kararı almasına izin yok. Sadece Meclis, bir defa daha seçim yenileme kararı alırsa, milletin seçtiği birisi diskalifiye edilmesin diye burada ince bir durum söz konusudur. Anayasamızdaki devletin görevi olan sosyal devlet anlayışı maalesef yerini asosyal bir devlete bırakmıştı. Vatandaştan, milletten uzak, milletin emrinde değil, milleti emrine alan bir devlet anlayışıyla AK Parti öncesi sosyal devlet anlayışı vardı. 2002 yılına gelindiğinde sosyal politikaların kapsamı dar, imkanları kısıtlı, kurumları köhne ve bütçesi de sürdürülemez hale gelmişti. Güçlü sosyal politikalar için Cumhurbaşkanlığı Sistemi gerek ve şart diyoruz. Ülkemiz 15 yılda sosyal politikalarda çok önemli reformlar yaptı. Bu kazanımları korumak, sürdürmek için siyasi ve ekonomik istikrar olmazsa olmazımız. Bunun için güçlü bir Türkiye'ye ihtiyacımız var. Yüksek insani gelişme seviyesine çıkabilmek, 2023, 2053 ve 2071 vizyonlarımızı yakalayabilmemiz için güçlü devlet, güçlü ekonomi, güçlü sosyal politikalar üçlüsünün oylanacağı bir referandum sürecine gireceğiz. Cumhurbaşkanlığı Sistemi demek kalıcı siyasi istikrar, hızlı ve etkili yürütme, güçlü yasama, yürütme, yasamanın asıl işlemine odaklanması demek. Kutuplaşmanın azalması, daha güvenli yarınlar, güçlü yönetim, güçlü devlet demek. Daha güçlü sosyal politikalar ve millet demektir” dedi.