ÇYDD Kırklareli Şubesi; Kırklarelili vatandaşları çok sayıda sivil toplum kuruluşu tarafından organize edilen “Ayağa Kalkıyoruz” çağrısına katılmaya davet etti.
ADD, ABF, ÇEV, ÇYDD, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı, Yargıçlar Sendikası’nın da aralarında bulunduğu birçok kitle örgütü, AKP ve MHP’nin Meclis’e sunduğu anayasa değişiklik teklifine karşı Türkiye’nin her yerinde ‘Ayağa Kalkıyoruz’ çağrısı yaptı.
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF), Birleşik Kamu İş, Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV), Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği (İKKB), Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD), Devlet Tiyatrosu Opera ve Bale Çalışanları Yardımlaşma Vakfı (TOBAV), Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı (UMAGV) ve Yargıçlar Sendikası’nın da aralarında bulunduğu çok sayıda kitle örgütü ‘Diktaya karşı Ayağa Kalkıyoruz’ çağrısı yaptı.
‘Bugün değilse ne zaman?’ başlığı ile kamuoyuna yapılan açıklamada, "Nerede olursan ol; içeride, dışarıda, derste, fabrikada, sokakta. Tüm Türkiye’de, diktaya karşı hep birlikte kalkıyoruz ayağa!" denildi. Buna göre, 16 Ocak Pazartesi günü saat 16’da, 17 Ocak Salı günü saat 17’de ve 18 Ocak Çarşamba günü saat 18’de Türkiye’nin her yerinde ‘Ayağa Kalkıyoruz’ eylemleri düzenlenecek.
ÇYDD Genel Başkan Yardımcısı Nihal Kızıl, "Anayasa değişikliği diye sunulan, halkın hassasiyetleri kullanılarak Türk tipi başkanlık diye yutturulmaya çalışılan bu durumun bir rejim değişikliği olduğunu düşünüyorum. Bu çok açık, tek adama bağlı otoriter, totaliter ve teokratik diktatörlük rejimine geçiştir. Önerilen, dünyanın hiçbir ülkesinde örneği olmayan bir uygulamadır. İstatistiki olarak dünyada yönetim şekilleri başkanlık ve yarıbaşkanlık olarak nitelendirilebilecek ülkelerin halleri, sosyal ve ekonomik olarak ne kadar geride oldukları ortadadır. Tabii bu yönetimlerdeki başkanların sonları da çok vahim olmaktadır. Yurttaşlar olarak bizim için önemli olan ülkemizde kutuplaşma sonucunda bir iç savaşa, demokratik hak ve özgürlüklerin yok edilmesi ve demokrasinin olmazsa olmazı olan laikliğin yok edilmesine olanak sağlayacak bir kapı açılmasıdır. Geçtiğimiz günlerde, emekli Türk diplomatlar kamuoyuna açıklama yaptılar. Özetle, Türkiye Cumhuriyeti’ni, Türkiye Cumhuriyeti yapan demokratik, laik ve hukuk devleti niteliklerinin, önerilen anayasa değişikliği ile ortadan kaldırılacağını vurguladılar. Bu çok önemli bir durumdur. Yaşananların Cumhuriyet’i nihai olarak tasfiye etmek istediklerini gösteriyor bize. Sözlerimi Büyük Kurtarıcı Atatürk’ün Bursa Nutku’nu hatırlatarak bitireyim. Ne diyor gençliğe Atatürk, Bursa Nutku’nun sonunda ne yazıyor? ‘Haksızlığı meydana getiren sebep ve amîlleri düzeltmek de benim vazifemdir.’ Sorumluluğumuz çok açık olarak budur, bunun farkındayız. Bu ülkeye karşı sorumluluğumuz var. Türkan Hocamız’dan böyle öğrendik. Cumhuriyet’e ve laikliğe karşı irtica baş gösterdiğinde, ‘Laikliğe saygı yürüyüşleri’ni, Cumhuriyet mitinglerini düzenlediler. Şimdi bu sorumluluğumuzu yerine getireceğiz. Cumhuriyet’e, laikliğe sahip çıkacağız" açıklamasında bulundu.