CHP İl Genel Topallatışında konuşan Özgür Uygul, basın üzerindeki baskıları gündeme getirerek “Özgür Kalem Kalmamıştır” dedi.
Toplantının açılış konuşmasını
Cumhuriyet Halk Partisi Merkez İlçe Başkanı Özgür Uygul yaptı. Merkez İlçe
Başkanı Uygul, konuşmasında basın özgürlüğüne, meydana gelen şiddetli
fırtınanın etkilerine ve geçim sıkıntısına değindi.
Uygul, “Belediye ekiplerimiz
sahada. Başkanımızla da iletişim halindeyiz. Gerekli müdahaleler yapılıyor. Tam
hasar tespitinden sonra da CHP Merkez İlçe Başkanlığı olarak üzerimize ne
düşerse de yapacağız. Dün olduğu gibi bugünde aile olmanın bilinciyle hareket
edip, sorumluluk alarak yaralarımızı saracağız.
Bildiğiniz üzere 10 Ocak Dünya Çalışan
Gazeteciler Günü. Biz de bu sebeple Sayın Kırklareli Belediye Başkanımız Mehmet
Siyam Kesimoğlu’yla birlikte bir kahvaltı düzenleyerek basın emekçileri ile bir
araya geldik. Genel sorunlarını ve çözüm önerilerini dinledik. Bu hafta Basın
Konseyi’nin basın özgürlüğü raporu çıktı. Sadece raporun bir bölümünü sizlerle
paylaşmak istiyorum. “Kapanan gazeteler ve televizyonlar sebebiyle işsiz kalan
12 bini aşkın basın emekçisi; gözaltına alınan, yargılanan, mahkûm edilen
gazeteciler; saldırıya uğrayan, sokak eşkıyalarınca öldüresiye dövülen
gazeteciler; gazetecileri hedef alan polis şiddeti; habere erişimin kamu
gücüyle engellenmesi, ifade ve bazı basın özgürlüğünün hiç olmadığı kadar
kısıtlanması, halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkından mahrum
bırakılması demokrasilerde kabul edilemez.” diyor.
Ne yazık ki ülkemizde basın
hiç olmadığı kadar baskı altında. İşte CHP iktidarına neden ihtiyacımız
olduğuna dair ne kadar çarpıcı bir tespit. Kimse umutsuzluğa kapılmasın. Her
alanda olduğu gibi basın alanında da özgürlükler ülkesi olacağız. Çok az kaldı.
Buradan bütün gazetecilerimizin 10 Ocak Dünya Çalışan Gazeteciler Günü’nü bir
kez daha kutluyor, halkın iktidarında onları daha özgür bir ülkeye
kavuşturacağımızın bilinmesini istiyoruz.
Sağ olsun hükümetimiz mutfaktaki yangını az
bulmuş olacak ki geçen haftada belirttiğimiz üzere bu yangına bir de elektrik
ve doğalgaz yangını ekledi. Ve bunları yaparken de o kadar pervasız, o kadar
vurdumduymazca hareket ediyorlar ki artık akıl tutulması tanımı bile buna
karşılık gelmiyor. Bunun son örneği de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih
Dönmez’den geldi. Vatandaşa ucuz enerji getirmekle yükümlü kendileri sorunun
pahalı olan enerji değil vatandaş olduğunu açıkladı ve halkımıza dahiyane bir
öneride bulundu. “Kombiyi kısın.” Kimsenin aklına gelmeyecek bu harika öneri
karşısında söylenecek pek bir şey yok.
Ancak hepimizin anlaması gereken bir bakış açısı var. O da şu AKP
hükümeti ısınmanın bir lüks olduğunu düşünüyor. Artık bu vatandaşa ısınma bile
lüks oldu. Tabi sayın bakanımızın bu değerli önericilerinin havada kalmasını da
istemeyiz. Bu değerli önerilere de ben de enerji kullanımı alanında birkaç
ekleme yapmak istiyorum. Buradan bütün halkımıza sesleniyorum. Lütfen
evlerinizde kullandığınız tanesi şu an 114 bin Türk Lirası olan altın varaklı
peteklerinizi daha küçük peteklerle değiştiriniz. Oturduğunuz 1001 odalı saraylarınız da en
azından 800 odanın ısınmasını kısınız.200 oda da yaşamaya çalışınız. Hepinizin
çocuklarının kullandığı özel jetleri daha az yakan tek pervaneli uçaklarla değiştiriniz.
Hepinizin sahip olduğu Boğaz Manzaralı yalılarda, Üsküdar’da Konaklarda,
Ahlat’ta saraylardaki kombileri kısınız. Tanesi 50 bin dolar olan çantalardan
onlarca adet alacağınıza yün içlik alınız.
Değerli Bakanımızın halkımıza
ilettiğimiz bu önerilerimizi de dikkate almasını umut ediyoruz. En az
kendisinin yaptığı harika öneri kadar önem arz eden başlıklarımızı eğer arzu
ederse yazılı olarak da kendisine iletebiliriz. Isınma lüksünü yaşatmayı
lütfettikleri halkım adına kendilerine teşekkürlerimizi sunuyoruz. Şimdilik
kombileri kısıyoruz. Yakında ampulü söndürdüğümüz de neler olacağını da
göreceğiz. Bu yüzden hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın, bütün bunların tamamını
düzelteceğiz. 6 ay içinde Allah’ın izniyle göreceksiniz; Türkiye’nin bütün
çarkları “adalet” diye dönecek. Türkiye’nin bütün çarkları üretim diye dönecek,
Türkiye’nin bütün çarkları Türkiye’nin itibarı için dönecek. Bunları
yapacağız.” dedi