reklam
reklam
DOLAR 34,6137 % 0.2
EURO 36,3774 % 1.02
STERLIN 43,4978 % 0.37
FRANG 39,0409 % 1.03
ALTIN 2.925,90 % -2,65
BITCOIN 96.349,20 0.255

Vekil Gündoğdu “Türkiye’nin Yarısı Borçları Nedeniyle İcralık!”

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi :
Vekil Gündoğdu “Türkiye’nin Yarısı Borçları Nedeniyle İcralık!”
reklam

Cumhuriyet Halk Partisi Kırklareli Milletvekili Vecdi Gündoğdu vatandaşlarla bir araya gelerek referandum süreci ve başkanlık sistemi hakkındaki görüşlerini anlatıyor.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde yaşayan vatandaşların yarısının borçları nedeniyle icralık olduğunu ifade eden Vekil Gündoğdu “Siyaset kurumunun görevi vatandaşın sorunlarını çözmektir. Eğer vatandaşın sorunlarını çözemiyorsanız, vatandaşı sorunlarıyla baş başa bırakıyorsanız ve siz vatandaşın sorununu bir tarafa bırakıp kendi sorununuzu çözmeye çalışıyorsanız, bu memlekete hayrınız olmaz demektir. O nedenle diyoruz ki, siyaset kurumunun yapacağı en hayırlı iş vatandaşın derdini çözmektir. Nedir vatandaşın derdi? Fazla büyük rakamlar vermeyeceğim, vatandaşın derdi nedir? Vatandaşların kredi kardı ve tüketici kredisi borcu 424 milyar lirayı aştı, eski parayla 424 katrilyon lira vatandaşın bankalara tüketici kredisi ve kredi kartı borcu var. Bu borçla ilgili olarak iktidar kanadından bir Allah’ın kulu çıkıp da sevgili vatandaşım, “seni bu borçtan kurtaracağım” diyor mu? Diyemiyor, söyleyemez, onlar da –emin olun- sonunda “Hayır” diyecekler, göreceksiniz, onlar da “Hayır” diyecekler. Bu söylediğim 424 milyar lira yani 424 katrilyon lira henüz daha icra safhasına gelmemiş rakam, bir de bunun dışında icra dairelerine intikal eden var, onun miktarı ne kadar? 18 milyar lira yani 18 katrilyon lira. Şimdi, bakın vatandaşın derdi ne? Sadece bu mu? Vatandaş borç batağına teslim edildiği gibi faiz yüküne de teslim edilmiş. Sadece geçen yıl vatandaşın ödediği faiz miktarı –onu ifade edeyim- 48 milyar 932 milyon lira, vatandaş sadece geçen yıl bankalara eski parayla 48 katrilyon lira faiz ödedi. Son on üç yılda ödenen faiz miktarı 321 milyar lira yani 321 katrilyon lira eski parayla. Vatandaşın derdi bu, vatandaş bu dertten kurtulmak istiyor. Peki, icra dairelerindeki dosya sayısı kaç şu anda? 26 milyon 178 bin dosya var icra dairelerinde” dedi. 15 Temmuz’da gerçekleştirilmek istenen hain darbe girişimine hep birlikte karşı koyulduğunu ifade eden Vekil Gündoğdu “15 Temmuz’da bir darbe girişimi oldu. Buna hep beraber karşı çıktık, hep beraber mücadele ettik, hep beraber dik ve onurlu durduk ve darbeyi püskürttük ama 20 Temmuz’da bir başka darbe oldu. OHAL ilan edildi. Binlerce insan hapislere tıkıldı. 1 milyondan fazla aile mağdur edildi. Bakın değerli arkadaşlar, 12 Eylül darbesiyle 20 Temmuz darbesi arasındaki rakamları veriyorum size. 12 Eylül darbesinde yani Kenan Evren’in başkan olduğu dönemde-darbe yapıp başkan olduğu dönemde- ihraç edilen öğretmen sayısı 3 bin 854 kişi, 20 Temmuz darbesinden sonra 160 günde ihraç edilen öğretmen sayısı 30 bin 470, 30 bin 470 öğretmeni kapının önüne koydular. Sadece o yetmedi, banka hesaplarına el koydular. O da yetmedi, ömür boyu kamuda çalışamayacaklar. Eğer özel sektörde çalışmak istiyorlarsa Sosyal Güvenlik Kurumunun kaydına not düştüler “Bunlar darbecidir” diye, kimse korkudan iş veremiyor. Kenan Evren’in bile yapamadığını bunlar yapıyor. Bir aileyi tümüyle aç bırakmak kimin görevidir arkadaşlar? Bir aileyi tümüyle aç bıraktılar. Çoluk çocuğu aç bırakmak kimin görevidir, kim yapabilir, hangi insan yapabilir bunu? 12 Eylül döneminde ihraç edilen akademisyen, üniversitedeki hocalarımızın sayısı 120 akademisyen ihraç edildi 12 Eylül döneminde. Bu dönemde, 20 Temmuz darbesinden sonraki dönemde ihraç edilen, kapının önüne konulan akademisyen sayısı 4 bin 811. İnsanda biraz vicdan olur, insanda biraz ahlak olur. Ya, bir akademisyenin hangi koşullarda ve nasıl yetiştiğini acaba bunlar biliyorlar mı? Bu çocukların daha üniversite yıllarında başarılı olduklarını, daha sonra bunların ya devlet tarafından veya kendi imkânlarıyla yurt dışına gidip eğitimlerini daha görkemli hâle getirdiklerini, bütün sınavlara girdiklerini, üniversitede en parlak zekânın bu hocalara ait olduğunu ve bu hocaların bütün çabalarının daha güzel bir Türkiye ve bizim çocuklarımız için emek harcayan, emek harcamak için alın teri döken bu hocalara bizim saygı duymamız gereken hocalar olduğunu bilmiyor muyuz? Bilmemiz gerekir. Onları el üstünde tutmamız gerekir mi? Evet, el üstünde tutmamız gerekir. Bakın ben size bir şey söyleyeyim: Siyasi Partiler Yasası’na göre, bir üniversite hocası arzu ettiği siyasi partinin üyesi olabilir. Niçin? Siyasette kalite yüksek olsun diye. Akademisyenler beğendikleri siyasi partilerde ya görev üstlenirler veya doğrudan doğruya düşünsel olarak hizmet verirler. Şimdi siz kalkıyorsunuz beğenmediğiniz, düşüncesini beğenmediğiniz üniversite hocalarını kapının önüne koyuyorsunuz. Neyle? Bir kanun hükmünde kararnameyle. Hiçbir yere başvuramayacak. Bizim inancımızda da, bizim ahlakımızda da bilim insanına saygı vardır” dedi.