reklam
reklam
DOLAR 34,2906 % 0.16
EURO 37,0922 % -0.36
STERLIN 44,6008 % -0.04
FRANG 39,5736 % 0.02
ALTIN 3.029,35 % 0,58
BITCOIN 66.692,00 -2.291

Vekil Kayan “Demokrasiyi Savunmak Zorundayız”

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi :
Vekil Kayan “Demokrasiyi Savunmak Zorundayız”
reklam

Cumhuriyet Halk Partisi Kırklareli Milletvekili Türabi Kayan referandum çalışmalarına Alpullu ve Babaeski’de devam etti.

Bir araya geldiği vatandaşlara referandum ile ilgili görüşlerini aktaran Vekil Kayan “Dünyadaki en gelişmiş devletlerin ezici çoğunluğu parlamenter sistem ile yönetiliyor. En başta da Almanya. En alt seviyedeki 20 devletin neredeyse tamamına yakını da Başkanlıkla yönetiliyor. Almanya bugün parlamenter sistemin dünyada en iyi işlediği ülkelerden biri ve uzun yıllardan beri koalisyonlarla yönetiliyor. Şu an Almanya dünyada ihracat rekorları kırıyor ve neredeyse 1 milyar 200 milyonluk Çin ile kafa kafaya. Türkiye’de bile 1997’deki Refah Yol koalisyonu döneminde yüzde 6.7 olan işsizlik AK Parti’nin tek parti döneminde yüzde 12.7’ye çıktı. Demek ki mesele koalisyon değil ülkeyi yönetenlerin ne kadar becerikli olduğuyla ilgili. 16 Nisan’a az bir süre kala sizlere doğruları anlatmak için buradayım. Biz bu konuda da başka konularda da halkımıza asla yalan söylemiyoruz. Anayasa metnini herkesin görmesi ve okuması mümkün. Okuyun lütfen. Sorun, araştırın. Bizim söylediklerimizin doğru olduğunu göreceksiniz. Biz sizlere bu değişikliğin yol açacağı tehlikeleri anlatıyoruz. Getirmek istedikleri tek adam rejimini anlatıyoruz. Ama birileri çıkıp bunları anlatmak yerine akıl almaz şekilde bizi suçluyor. Yalan söylediğimizi iddia ediyorlar. Bunun yolu çok açıktır. Genel Başkanımız sürekli çağrı yapıyor. Televizyonlara çıkalım yüce halkımızın önünde bunu tartışalım, kim yalan söylüyor ortaya çıksın diyor. Ama çıkmıyorlar. Neden çekiniyorlar? Neden kendilerine güvenmiyorlar. Sadece suçlama yapıyorlar. Değişiklikleri anlatmıyorlar. Çünkü kendileri de çok iyi biliyorlar ki bu değişiklikler halka iyi anlatıldığı zaman reddedilecektir. O yüzden biz gece gündüz yollardayız, alanlardayız. Kapı kapı anlatıyoruz. Yılmadan, yorulmadan anlatıyoruz. Bunu vatanımız, Cumhuriyetimiz, Demokrasimiz ve geleceğimiz için yapıyoruz. Evet dersen 18 yaşında milletvekili seçilebilecek. Ben gençlerin de seçilmesini istiyorum ama her sene bir milyon 200 bin insan 18 yaşına basıyor. Kaç tanesi olacak Bir, iki veya üç kişi. Göstermelik yapacaklar. Kaynarcalı çiftçi Mehmet amcanın oğlu Milletvekili olacak mı? Hayır, olamayacak. Kim olacak? Zenginin çocuğu olacak. Şehit çocukların bir özelliği var. Hepsi yer yatağında büyümüş, evinin dışı sıvasız çocuklar onlar, fakir çocukları. Evet demeyi düşünen vatandaşlara sesleniyorum; evet dersen, zenginin 18 yaşındaki çocuğu dokunulmaz olacak, 20 bin lira maaş alacak, milletvekili olacak. Fakirin çocuğu 20 yaşında El Bab’ta, Cudi’de şehit olacak. Ben buna hayır diyorum. Bu akşam burada Kaynarca Beldemizin de gümbür gümbür ‘Hayır’ dediğini gördüm, mutlu oldum. Sağ olun, var olun. Atamızın bizlere bıraktığı emaneti ilelebet muhafaza ve müdafaa edeceğiz. Bu anayasa freni olmayan bir kamyona benziyor. Yasama, yürütme, yargı tek bir kişinin eline bağlanmış durumda. Bizim inancımızda bile tek kişiye yer yoktur. Kutsal kitabımızda ‘onlar işlerini şura ile yaparlar’ yazar. Tek adam dayatması hata yaptırır ve bir kişinin hatası bizi büyük felaketlere sürükler. Ben tek adam derken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kastetmiyorum, o da biz de faniyiz. Bu anayasa geçerse başkanlık seçimi 2019’da olacak. Dolayısıyla bu bir başkan seçimi değil, rejim değişikliği seçimidir. Şimdi ülkemizde yatırımlar bitmiş, işsizlik çok yüksek. Kırklareli’de olduğu gibi birçok şehrimizde tarım bitmiş durumda. Bizim bu işlerle ilgilenmemiz gerekirken, anayasa değişikliğiyle meşgul ediliyoruz. Bizim daha büyük sorunlarımız var. Bu seçimde tek adam rejimini dayatan ve halkın gerçek sorunlarını umursamayanlara da hayır diyeceğiz. Kırklareli’den hayırlı netice çıkacağından eminim. Siz yurttaşlar olarak bu ülkenin özgür insanlarınız. Bu anayasa değişikliği yurttaşlık yerine kulluğu öngörüyor. Bu anayasanın geçerse, bu belki de yurttaşlarımızın göreceğiniz son seçim olacaktır. Kırklarelili hemşerilerimden şunu rica ediyorum. Size ihtiyacımız var, siz yurttaşsınız, belki de son referanduma son seçime gidiyoruz. Özgür olarak yaşamaya devam etmek için hayır demeliyiz. Bu anayasa geçerse,  bu ülkede ve bu baskı ve yıldırma ortamında muhalefet olmayacak. Bu ülkede muhalefet olmadıktan sonra iktidar olsa ne olur ki! Suriye’de Esad %90’larda oy aldı, demokrasi var mı? Hüsnü Mübarek %90’larda oy aldı, demokrasi var mı? Bu anayasa değişikliği, demokrasiyi rafa kaldırma projesidir. Biz Cumhuriyetimize, demokrasimize, birliğimize ve kardeşliğimize sahip çıkmak zorundayız. Biz yurttaşlığı kullukla değiştirmek isteyenlere hayır diyeceğiz. Biz bu ülkenin özgür insanlarıyız, özgür olarak yaşamaya devam edeceğiz. Bu anayasa bölünme anayasasıdır. Zamanında TC'yi tabelalardan kaldıran, Andımızı okullardan yasaklayan ve Meclisi bombalayan uçakları FETO'cu pilotlara teslim eden AKP, şimdi de kalkmış, Türkiye'nin geleceğine mayın döşemeye kalkıyor. Bu mayın, AKP'nin dayattığı başkanlık sisteminin ta kendisidir ve bu mayına basan her ülke bölünmeye mahkumdur. Zamanında Yugoslavya, Libya, Irak gibi ülkelerde bunu gayet açık bir şekilde gördük. Bu anayasa Türkiye'nin önüne koyulmuş bir kumpastır. Günlerce demokrasi nöbeti tut sonra gel içinde tek kelime demokrasi geçmeyen bu anayasayı milletin önüne koy. Olacak iş değil. Tüm milletimizden isteğimiz bu anayasayı okusun, bilsin, dinlesin. Başkanlık bütün sorunlara çare midir diye düşünsün. 23 Nisan 1920’de kurulan TBMM’nin yetkilerini kimse elinden almasın, sen de meclisine sahip çık, sen de milli iradeye sahip çık. Türkiye’yi tek adama teslim etme. Milyonlarca kişi oy kullanacak, milyonlarca kişi sandığa gidecek. Bu işin sağı, solu yok. Bu işin özü şu; demokrasiyi mi seçeceğiz, otoriter tek adam rejimini mi seçeceğiz? Tercih bu. Bu tercih hepimiz için geçerli. AKP’ye oy veren vatandaşım için de demokrasi geçerlidir, MHP’ye oy veren vatandaşım için de demokrasi geçerlidir, CHP’ye oy veren vatandaşım için de demokrasi geçerlidir. O zaman hep birlikte demokrasiyi savunmak zorundayız. Süreci bir seçim sürecine sokmak istiyorlar. Bundan özenle kaçınacağız. Olay bir seçim süreci değil, bir parti seçmiyoruz, hükümet seçmiyoruz, Cumhurbaşkanı seçmiyoruz. Ne diyoruz? Anayasa değişikliğini oylayacağız. Ne var bu anayasa değişikliğinde, ne isteniyor? Anayasa değişikliğinde Başbakanlığı kaldırıyorlar. Başbakanlığın kaldırılmasını istiyor musunuz? Cumhuriyetin kuruluşundan buyana Başbakanlık var. Ne diyorlar? Geleneklerimize bağlıyız. Ne diyorlar? Örfümüze bağlıyız. Ne diyorlar? Tarihimize bağlıyız. Ne geleneklerine, ne örfe, ne de tarihlerine bağlı değiller. Bunu getirenler Türkiye’yi sevmeyenlerdir, demokrasiyi içine sindiremeyenlerdir. Bunu kabul etmemiz lazım. Türkiye’nin idari yapısıyla ilgili bütün yetkileri Başkana verelim. İşleyişiyle ilgili bütün yetkileri Başkana verelim. Bir Başkan ne isterse yapsın. Bütün yetkileri devletin yapısı ve işleyişiyle ilgili bütün yetkilerin bir adama verildiği düzen 21.yüzyılın dünyasında yoktur. Bir insan bu kadar yetkiyi taşıyamaz. Bir insan bu kadar yetkiyle mücehhez olursa hata kaçınılmaz olur. Onun yaptığı hatanın faturasını 80 milyon vatandaş çeker. O nedenle yetkinin dengeli dağılması lazım. Öyle bir düzen getiriyorlar ki, adalet tamamen ortadan kalkıyor, adalet yok. Çünkü partinin Genel Başkanı hakim tayin ediyor. Cumhurbaşkanı hem cumhurun başkanı olacak, hem partinin Genel Başkanı olacak. Ne diyorlardı? Efendim devlette çift başlılığı kaldırıyoruz. Tam tersine anayasa değişikliğiyle çift başlılık gelmiş oluyor. Hem Cumhurbaşkanı, hem partinin Genel Başkanı. Binali beyi kim temsil eder? AKP’nin İl Başkanı temsil eder. Devlet beyi kim temsil eder? MHP’nin İl Başkanı temsil eder. Peki yeni modelde Cumhurbaşkanı aynı zamanda partinin Genel Başkanı olduğundan İl Başkanı kimi temsil edecek? Cumhurbaşkanını temsil edecek. Kendi partisinin Cumhurbaşkanını temsil edecek. Vali kimi temsil edecek? O da Cumhurbaşkanını temsil edecek. Sadece tepede iki başlılık yok aşağıda da iki başlılık olacak. Bu devlette kaos yaratır ve doğru değil. Devlet düzeni temelden dinamitlenmiş oluyor. Hepimizin dikkatli bir şekilde konuşması, bilgiyle aktarması ve arkadaşlarını ikna etmesi gerekiyor” dedi.