Ak Parti Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz, seçim sonrasında vatandaşlarla bir araya gelmeye devam ediyor.
Her fırsatta sadece seçim zamanı vatandaşlarla bir araya gelen siyasetçilerden olmadığının altını çizen Ak Parti Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz, bu söylemine yakışır bir biçimde vatandaşlarla buluşmaya devam ediyor. Hastanede tedavi gören hastaların ardından ziyaretlerine devam eden Vekil Minsolmaz, son olarak ev ziyaretlerinde vatandaşlarla buluştu.
Vatandaşlarla bir araya geldiği esnada seçim sonrasıyla ilgili görüş belirten Vekil Minsolmaz “Cumhurbaşkanı seçiminde Recep Tayyip Erdoğantartışmasız bir şekilde seçildi. Tartışmasız demem şundan; yüzde 52,5 oy aldı. Bu oy oranı belki AK Parti'nin ve Sayın Erdoğan'ın başarılarına alışmış olan bir ülkede normal gelebilir ama Türkiye gibi AK Parti öncesinde siyasal dağınıklığın çok fazla olduğu, birçok partinin bulunduğu ve bu yüzden de siyasal kadastronun her zaman segmentlere ayrılmaya eğilimli olduğu bir toplumsal zeminde son derece önemli bir oy oranıdır.
Niçin böyle oy verildi? Bu oy oranını, milletin 16 yıllık siyasi tecrübeye ilişkin onayı ve teyidi olarak görmek gerekir. Milletin hiç mi eleştirileri yok? Tabii ki var. Bu eleştiriler çeşitli konulara ilişkin olabilir ama esasen hiç kimse eleştiriden vareste değildir. Siyasal davranış mükemmele yönelik bir tavır değildir, eleştirileri ile birlikte bir onaylamadır. AK Parti'nin 16 yıllık tecrübesine ilişkin eleştiriler de olmakla birlikte, sonuç olarak buraya yönelik kuvvetli bir itimat ve buradaki siyaseti domine eden kişi olarak bugünün şartlarında Türkiye'nin geleceğine baktığımızda, Erdoğan'ın mutlaka geminin kaptanı olması gerektiğine ilişkin inanç, bu tabloyu ortaya çıkartmış görünüyor. Cumhurbaşkanımızın en yakın rakibi %30 oy almış. Bu başarı mıdır? Bence psikolojik sınırı aşması bakımından başarılı gibi görünüyor ama toplamına bakılırsa, buradaki kesimi bir araya getirmeye yönelik strateji uygulanmış. Referandumda bu strateji tepe noktaya ulaşmış, yüzde 48,5'e kadar gelmiş. Bu seçimlerde ise yüzde 48,5'in gerisinde kaldı. Bu kesime liderlik edenler kim? Muharrem İnce, Kemal Kılıçdaroğlu, Selahattin Demirtaş ve Meral Akşener. Bu seçimde yüzde 48,5'in altında kaldıkları için başarısızlık var. Bu, Türkiye'deki siyasetin yürümesi bakımından da önemlidir. Çünkü, muhalefetin daha güçlü, ümitli olması ve daha rekabetçi nitelik kazanması ve bunları yaparken hayali ilişkiler dünyasında yaşayan bir dille değil, gerçek dünyaya yönelik bir yaklaşımla rekabetçiliği sürdürmesi, Türkiye siyaseti ve AK Parti için son derece kıymetlidir, değerlidir ve önemlidir. CHP'nin de bu yönde eğilim içerisine girmesini ümit ediyoruz. Bazı konulara ilişkin tutumlarının ne olduğu anlaşılamadı. Mesela terörle mücadele konusunda çok fazla konuşmadılar, Avrupa'nın 2008 krizi sonrası içine düştüğü içe kapanma, yabancı düşmanlığı, ırkçılığın yükselişi konularının Türkiye ve AB ile olan ilişkiler konusuna getirdiği sorunlar üzerine konuşmadılar. Suriye iç savaşı ve buradan Türkiye'ye yönelik terör ve mülteci maliyeti konularını konuştular ama daha çok mültecileri geri göndermeye dayalı ima üzerinden konuştular. 1 Kasım seçimlerine göre AK Parti'nin oyunda, milletvekili sayısında düşme var. Bu da bize bir mesajdır. AK Parti olarak bu mesajı aldık. Şu unutulmamalı ki biz hem cumhurbaşkanı adayımızla hem de milletvekili seçimlerinde ittifaktı. Aynı sütun altında seçime girdik. Seçmen şöyle değerlendirdi. Bunlar bir parti gibi davranıyorlar ha buraya ha oraya vermişiniz diye düşünenler de oldu. Böyle kampanya da tabanda yapıldı. Hem MHP hem bizim tarafta sınırlı da olsa yapıldı. Bazen bu üst düzeyde rahatsızlık oluşturdu. Biz buna hemen müdahale ettik. Burada bir iç yarışa ihtiyaç olmadığını, amacımızın bir olduğunu belirttik. Neticede sonuçlar ortada. Bizim kaybolan oylarımız ortağımızda, ortağımızın kaybolan oyları da başka bir partide. Sonuçta herkes memnun halinden. Parlamento yapısı da bu haliyle herhangi bir sorun teşkil etmiyor. AK Parti'nin içinde olmadığı hiçbir yasama faaliyeti sonuç çıkarmaz. Bu da ortaya çıkmıştır. AK Parti ve MHP olarak Meclis'in en güçlü grubunu oluşturuyoruz” dedi.