reklam
reklam
DOLAR 34,4378 % 0.3
EURO 36,3870 % 0.38
STERLIN 43,5527 % -0.12
FRANG 38,8681 % 0.83
ALTIN 2.836,93 % 0,09
BITCOIN 89.657,27 0.105

“Yarının Türkiye’sini İnşa Etmeye Kararlıyız”

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi :
reklam

İYİ Parti Babaeski İlçe Başkanlığı, 5. Liderler Buluşması sonrasında yapılan ortak basın açıklamasını paylaştı.

5. Liderler Buluşması kapsamından Saadet Partisi Genel
Başkanı Temel Karamollaoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, DEVA Partisi
Genel Başkanı Ali Babacan, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ve
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu İYİ Parti Genel Başkanı Meral
Akşener’in ev sahipliğinde İYİ Parti Genel Merkezi’nde bir araya geldi. Gerçekleştirilen
görüşme esnasında altı partinin gelen başkanı ortak basın açıklamasında
bulundu. İYİ Parti İlçe Başkanlığı tarafından yapılan basın açıklaması
paylaşıldı. Yazılı basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı;

“Ülkemize ve milletimize ağır ekonomik, sosyal ve psikolojik
bedeller ödeten Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin açtığı yaraları
sarabilmek, hukukun üstünlüğünü ve siyasi ahlakı yeniden tesis edebilmek için
büyük bir kararlılıkla başlattığımız işbirliği sürecinin beşinci toplantısını
bugün İyi Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener'in ev sahipliğinde
gerçekleştirdik.

İktidarın milletimizi kutuplaştırarak birbirine hasım ilan
eden bu kutuplaşma üzerinden çıkar düzenini sürdürmeyi amaçlayan kirli
siyasetinin karşısında huzurun hâkim olduğu "Yarının Türkiyesi'ni"
inşa etmeye kararlıyız.

Bu vesileyle, bundan tam 29 yıl önce Madımak ve Başbağlar'da
yitirdiğimiz vatandaşlarımızı bir kez daha saygı ve rahmetle anıyor,
yaşananlardan ders çıkararak, nice acı tecrübeleri yaşamamıza sebep olmuş bu
siyaset anlayışını ve bu nefret dilini reddettiğimizi ve memleketimizde
toplumsal barışı mutlaka tesis edeceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz.

Bugünkü toplantımızda, işbirliğimizin geldiği aşamayı,
milletimizin gündemindeki sıkıntıları ve o sıkıntıları çözmek üzere atılacak
yeni adımları ele aldık.

Altı siyasi partinin Genel Başkanları olarak,
"Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakatımız" ile "Temel
İlkeler ve Hedefler" metnimizi daha önce milletimizle paylaşmıştık.
Ayrıca, görevlendirdiğimiz Seçim Güvenliği ve Kurumsal Reformlar
Komisyonlarının çalışmaları da kamuoyunun takdirine sunulmuştur. Anayasal ve
Yasal Reformlar Komisyonu çalışmalarını düzenli bir şekilde sürdürmektedir.

İktidarın son dönemde devreye sokmaya çalıştığı
politikaların dünyaya kapalı ve otoriter bir yapının kalıcı nitelik kazanması
hedefine dönük olduğu açıktır. Bu çerçevede, BDDK'nin geçtiğimiz hafta içinde
aldığı kararlar da açık bir şekilde serbest kambiyo sisteminden sermaye kontrol
sistemine geçişin adımları olarak görülmektedir.

Siyasi iktidar tarafından Haziran ayında TBMM'ye sunulan ek
bütçe ise ekonomi politikalarının iflasının itirafıdır. İktidar, tercihini bir
kez daha enflasyonla ve işsizlikle mücadeleden, çiftçinin, memurun ve
emeklilerin dertlerinden değil yandaş müteahhitlerinden ve faiz lobilerinden
yana yaptığını açıkça göstermiştir.

Genel Başkanlar olarak bizler, iktidarın ülkemizi geçen
yüzyılda kalan, kapalı bir ekonomi-politik sisteme yöneltme çabalarına karşı
mücadele etme kararlılığımızı bir kez daha teyit ediyoruz.

Kurallı, verimli, rekabetçi, istihdamı önceleyen bir
ekonominin güvencesi olarak, yüksek enflasyon ve işsizliği bitirmeye,
çiftçimizi, emekçimizi, sanayicimizi, esnafımızı, memurumuzu ve emeklimizi
refaha kavuşturmaya; milletimizin hiçbir ferdini açlık sınırının altında bir
asgari ücrete mahkûm etmemeye kararlıyız.

Öte yandan, TBMM gündemindeki, özünde sansür niteliği
taşıyan dezenformasyon yasa teklifi, siyasal ve toplumsal muhalefeti suçlu ilan
ederek cezalandırmaya ve demokratik seçim ortamını zedelemeye odaklanmıştır.
Dezenformasyon yasasının ertelenmesi bizi asla rehavete sürüklemeyecektir.

İYİ Babaeski İlçe Başkanlığı tarafından paylaşılan altı
liderin ortak basın açıklamasında yapılan çalışmaların sekteye uğratılmayacağı
dile getirildi.

Basın açıklamasının devamında;

“Basın ve ifade özgürlüğünü savunma konusundaki kararlı tutumumuzu
sürdüreceğiz.

Türk dış politikasında ise son yıllarda kişisel ve tepkisel
tercihlere bağlı olarak yaşanan; savrulma, hedefsizlik ve vizyonsuzluğun son
örneği, NATO'nun Madrid Zirvesi sürecinde görülmüştür. Türkiye'nin haklı
taleplerini somut güvencelere bağlamayan üçlü mutabakat metni, bir iç siyaset
malzemesi olarak kullanılması dışında herhangi bir değer taşımamaktadır.

Bu çerçevede dış politikayı şahsi menfaatlere göre değil,
milli menfaatlere göre yöneteceğiz. Türkiye'yi itibarı sarsılan değil; sözü
dinlenen, saygın ve bölgesinin en güçlü ülkesi yapacağız.

Bir kez daha altını çizmek isteriz ki; Cumhurbaşkanlığı
Hükümet Sistemi'ne geçtiğimiz 2018 yılından bu yana sadece siyasi iktidarın ve
bir avuç azınlığın memnun olduğu, vatandaşlarımızın ise feryat ve isyan ettiği,
adaletsiz, haksız ve keyfi uygulamalarla, çarpık ve gayri ahlaki kriterlerle
karşı karşıyayız.

Ülkemizin yaşadığı, özellikle son dört yıldır katlanarak
artan ve milletimize ağır bir yük haline gelen tüm sorunların kaynağında, tek bir
kişinin ve onun belirlediği dar bir zümrenin tahakkümünü esas alan
Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi vardır.

Bu sorunları aşabilmenin yolu, siyasi iktidar ve
ortaklarının tüm gündem değiştirme çabalarıyla yıpratmaya çalıştıkları
Cumhuriyet değerlerimize ve demokratik hukuk devleti ilkelerine sımsıkı
sarılarak milli egemenliğimizi esas alan "Güçlendirilmiş Parlamenter
Sistemi" yine milletimizin teveccühü ile hayata geçirmek üzere, seçim
sandığının bir an evvel milletimizin önüne getirilmesidir. İşte bu nedenle,
Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ile hedefimiz:

Mahkum edildikleri işsizlik ve baskı altına alınmaya
çalışılan özgürlükler de dahil olmak üzere, gençlerimizin önündeki tüm
engelleri kaldırıp, hayallerine kavuşabilmelerini sağlamaktır. İşletmelerimizin
yurt dışı ile rekabet edebilmeleri ve hem ulusal hem de uluslararası
piyasalarda marka değeri oluşturmalarına destek olmaktır.

Esnafımızın, üreticimizin, sanayicimizin ve çiftçimizin,
tüketiciye, uygun fiyata kaliteli ürün sunabilmesi, ürettiğinden kazanabilmesidir.
Memurumuzun, işçimizin, emeklilerimizin hak ettiği yaşam kalitesine
kavuşmasıdır.

Kapsayıcı politikalarla yoksulluğun, özellikle de kadın ve
çocuk yoksulluğunun sonlandırılması, milletimizin her bir ferdinin refahtan
adil pay almasını sağlamaktır.

Özetle, sadece yönetim sisteminin değil, topyekûn
hayatlarımızın değişmesidir. Milletçe hak ettiğimiz, 21'inci yüzyıla yakışır,
mutlu ve refah içinde bir Türkiye'ye kavuşmaktır.

Bilinmesini isteriz ki; Altı siyasi partinin ortak akıl ve
makulde buluşmak üzere oluşturduğu istişare mekanizmasını, adaylık tartışmasına
indirgemeye çalışanlar, milletimizin ve ülkemizin geleceğine dair büyük bir
kazanım olarak gördüğümüz çalışmalarımızı asla sekteye uğratamayacaktır.

Bir kez daha ilan ediyoruz ki; Türkiye'nin 13.
Cumhurbaşkanı, Güçlendirilmiş Parlamenter sistemden yana olan, demokrasi
aşıklarının adayı olacaktır. Bu vesileyle, 9 Temmuz 2022'de idrak edeceğimiz
Kurban Bayramının aziz milletimize ve tüm İslam alemine hayırlar getirmesini
Yüce Allah'tan niyaz ediyoruz.” ifadeleri yer aldı.